Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/6304 E. 2018/11949 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6304
KARAR NO : 2018/11949
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : TCK’nın 179/3-2, 62, 53/1-a-b-c-d-e, 53/2-3, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/141 Esas – 2013/420 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, TCK’nın 106/1-1. cümlesi maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve TCK’nın 106/1-1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usulü göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip haklarında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK’nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanık hakkında verilen cezanın ertelenmesine,hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin “dördüncü” fıkrasının 1.bendindeki “Sanık hakkında İstanbul Anadolu 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/141 Esas 2013/420 sayılı kararı ile 1 yıl hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkumiyeti yönünde hüküm kurulduğu ” ibaresinin hükümden çıkartılıp, yerine, “Sanık hakkında İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/141 Esas 2013/420 sayılı kararı ile kasten yaralama suçundan 12 ay hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkumiyeti yönünde hüküm kurulduğu ” ibaresinin eklenmesine, yine hükmün “dördüncü” fıkrasının 3. bendindeki “Sanık hakkında İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/141 Esas 2013/420 sayılı kararı ile 1 yıl hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkumiyeti yönünde hüküm kurulduğu “ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “ Sanık hakkında İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/141 Esas 2013/420 sayılı kararı ile kasten yaralama suçundan 12 ay hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkumiyeti yönünde hüküm kurulduğu “ibaresinin eklenerek hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle, hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.