Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/6106 E. 2018/11701 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6106
KARAR NO : 2018/11701
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Şantaj, görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Suç Tarihleri : 19/10/2013-15/11/2013
Hükümler : 1- Şantaj suçundan dolayı TCK’nın 107/2-1, 52, 52/4, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet 2- Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/1-1, 134/1-2, 1412 saylı CMUK’un 326/son, TCK’nın 134/1-1, 134/1-2, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet 3- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/2, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

Şantaj, görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün, 6-386; 30.11.2010 gün, 5-237; 29.05.2007 gün, 114-113; 26.05.2009 gün ve 50 – 130 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunludur. Bunlardan bir veya birkaçının eksik ya da hatalı gösterilmesi CMK’nın 40. maddesi uyarınca eski hale getirme nedenini oluşturmaktadır. Bu bildirimlerdeki temel amaç, kanun yollarına başvuru hak ve yetkisi bulunanların, başvuru haklarını etkin bir biçimde kullanmalarının sağlanması ve bu eksiklik nedeniyle hak kayıplarına yol açılmamasıdır. Ancak burada dikkat edilecek veya eski hale getirme nedeni oluşturacak husus, eksik veya yanılgılı bildirim nedeniyle bir hakkın kullanılmasının engellenip engellenmediğinin belirlenmesidir. Bildirimdeki eksikliğin yol açtığı bir hak kaybı bulunmamakta ise, bu durum eski hale getirme nedeni oluşturmayacaktır.

İncelenen dosyada; 05.08.2017 tarihli ve 30145 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 291. maddesinin 1. fıkrasındaki 15 günlük sürenin istinaf mahkemelerine ilişkin temyiz süresini düzenlediği, daha önce Yargıtay incelemesinden geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesine göre 1 hafta olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirlenmesi suretiyle sanığın yanıltıldığı anlaşıldığından, sanığın yokluğunda 05.04.2018 tarihinde verilen ve 04.06.2018 tarihinde tebliğ olunan hükümlere ilişkin sanık müdafiinin 13.06.2018 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmamasına, temel cezaların asgari hadden tayin edilmemesine, takdiri indirim maddesinin ve erteleme hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bozma kararı öncesi görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı hükmedilen 2 yıl hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilip, 1412 saylı CMUK’un 326/son madde ve fıkrası uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 2 yıl hapis cezası üzerinden yapılacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, TCK’nın 134/1-1, 134/1-2. madde, fıkra ve cümleleri gereğince 4 yıl hapis cezası belirlendikten sonra, temel cezanın 1 yıl hapis cezasına indirilip, sonuç cezanın 2 yıl hapis cezası olarak tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 1-b rakam ve harfiyle gösterilen bölümünün 3 ve 4. paragraflarındaki, “Sanık hakkında önceki verilen mahkumiyetinin kendi temyizi üzerine dosya bozulduğu için bu kararda da verilen ceza miktarının 19/06/2014 tarihli karardan daha fazla olamayacağı, bunun CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiğinden TCK’nın 134/1 (1. cümle) maddesi uyarınca sanığın takdiren 1 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA”, “Sanığın gizliliği görüntü veya sesleri kayda almak suretiyle ihlâl etmesi nedeniyle sanığa verilen cezanın TCK’nın 134/1 (2. cümle) maddesi gereğince bir kat artırılarak sanığın 2 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerlerine, “Bozma kararı öncesi görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı hükmedilen 2 yıl hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden, 1412 saylı CMUK’un 326/son madde ve fıkrası uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 2 yıl hapis cezası üzerinden yapılmasına,” ibareleri ile değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarına ilişkin mahkumiyet hükümlerinin isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.