Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/5836 E. 2023/92 K. 12.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5836
KARAR NO : 2023/92
KARAR TARİHİ : 12.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Anadolu 32. Asliye Mahkemesinin, 27.05.2015 tarihli ve 2013/406 Esas, 2015/263 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 2863 sayılı Kanunu’nun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası, 75 inci maddesi, TCK’nın 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci, üçüncü ve yedinci fıkraları erteli 10 ay hapis cezası ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 06.09.2018 tarihli ve 2015/ 370259 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği,
Olayla ilgili bilgisi olmadığına ve suçlamayı kabul etmediğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. İddia, sanık savunması, 16/07/2013 tarihli tutanak, bilirkişi raporu, nüfus sabıka kaydı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların içinde bulundukları ….plakalı … içerisinde suç tarihinde görevli polis memurlarınca yapılan aramada Adli Emanetin 2013/10521 sırasında kayıtlı bulunan, Bizans ve Osmanlı sikkeleri ile çeşitli hediyelik eşya niteliğinde figürlerin ele geçirildiği, olaya ilişkin olarak sanıkların savunmalarında, suçlamayı kabul etmeyerek kim olduğunu söylemedikleri bir şahsın … içerisine poşet içerisinde söz konusu malzemeleri atarak uzaklaştığını beyan ettikleri sanıkların savunmalarının hayatın olağan akışına ters olduğu cezadan kurtulmak için inkarda bulunduklarına kanaat getirildiği, sanıkların içerisinde bulunduğu araçta ele geçirilen malzemeler hakkında bilirkişi tarafından tanzim edilen rapora göre 8 adet bronz Bizans sikkesinin 2863 sayılı Yasa kapsamında tasnif ve tescile tabi nicelik değerde eser olduğu, 16 adet gümüş sikkenin ise Osmanlının son altı padişah dönemine ait ve 2863 sayılı Kanun kapsamında yurt içinde alım satımı serbest eserlerden olduğu, diğer malzemelerin ise 2863 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı, sanıkların 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi tarihi eser niteliğindeki malzemeleri bulundurmak suretiyle müsnet suçu işledikleri gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Sanık savunmasında, “bu olaydan bir gün önce … üstünde çay ocağında bir şahısla tanıştım kendisinde mal olduğunu söyleyip bana yardımcı olabilirmisin dedi, ben anlamam dedim, ertesi gün … ve … ile buluştuk, bu durumu onlara da anlatmıştım, birlikte iftar yaptık, çıkışta …’in arabasına bindiğimizde bir gün önce tanıştığım bu şahıs birden yanımızda belirdi ve kapıyı açıp arabaya bir poşet bıraktı ve şimdi geleceğim diyerek büfeye yöneldi, o arada da polisler yanımaza gelip araçta yaptıkları aramada bu şahsın bıraktığı poşette davaya konu eserleri buldular biz polislere şahsın büfeye gittiğini söyledi isek de ilgilenmediler ve bu şahsı aramadılar, ben bu kişinin ismini yada telefon numarasını bilmiyorum, o gün nasıl yanımızda belirdiğini de bilemiyorum kendisi ile randevulaşmamıştık, suçlamayı kabul etmem öncelikle beraatimi isterim mahkeme aksi kanaatte ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isterim, okunan kolluk aşamasındaki beyanım doğrudur, ben şimdi olayın üzerinden zaman geçtiği için olayı yanlış hatırladım emniyet ifadem doğrudur”, demiştir.

3. Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığına dava ihbar edilmiş, mahkemece kurumun katılma talebinin kabulüne karar verilmiştir.

4. Soruşturma aşamasında, ele geçen eserler üzerinde Müze Müdürlüğü uzmanları tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 19.07.2013 tarihli rapor ile, eserlerin 8 adet bronz sikke ile 16 adet gümüş sikkenin 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığı, 1 adet mührün sahte olduğu, geri kalan 209 adet eserin Kanun kapsamında kalmadığı tespit edilmiştir.

5. Mahkemece 8 adet bronz, 16 adet gümüş sikke ve 1 adet mühür üzerinde bağımsız bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 09.02.2014 tarihli arkeolog bilirkişi raporu ile, dava konusu 8 adet sikkenin 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi, korunması gerekli kültür varlığı niteliğinde olduğu, 16 adet sikkenin son 6 Osmanlı Padişahı Dönemine ait olup yurt içinde alım satımı serbest, yurt dışına satışı yasak eserlerden olduğu, 1 adet mührün ise sahte olup yanıltıcı özelliği nedeniyle müzede muhafaza edilmesi gerektiği tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Olay günü saat 22.15 sıralarında önleyici kolluk faaliyeti sırasında … plakalı araçtan şüphelenilmesi üzerine aracın durdurulduğu, araçta temyize konu sanık … ile temyiz dışı haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklar … ve …’in bulunduğu, araçta yapılan aramada arka koltukta bulunan poşetler içerisinde toplam 238 adet tarihi eser olabileceği değerlendirilen eser ele geçirildiği, soruşturma aşamasında, ele geçen eserler üzerinde Müze Müdürlüğü uzmanları tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 19.07.2013 tarihli rapor ile, eserlerin 8 adet bronz sikke ile 16 adet gümüş sikkenin 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığı, 1 adet mührün sahte olduğu, geri kalan 209 adet eserin Kanun kapsamında kalmadığının belirlendiği ve Kanun kapsamında kalan eserler yönünden eldeki kamu davasının açıldığı, mahkemece 8 adet bronz, 16 adet gümüş sikke ve 1 adet mühür üzerinde bağımsız bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 09.02.2014 tarihli arkeolog bilirkişi raporu ile, dava konusu 8 adet sikkenin 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi, korunması gerekli kültür varlığı niteliğinde olduğu, 16 adet sikkenin son …. Osmanlı Padişahı Dönemine ait olup yurt içinde alım satımı serbest, yurt dışına satışı yasak eserlerden olduğu, 1 adet mührün ise sahte olup yanıltıcı özelliği nedeniyle müzede muhafaza edilmesi gerektiğinin tespit edildiği, sanığın kolluktaki beyanında olaydan bir gün önce tanıştığı bir şahsın kendisinde tarihi paralar olduğunu, değerinin 250.000 dolar olduğunu söylediğini, kendisinin de şahsa getir bakalım dediğini, olay günü temyiz dışı sanıklara bir şahsın elinde tarihi paralar varmış gelin bakalım dediğini gidip şahsı beklediklerini, şahsın poşet içerisindeki paraları araca bıraktığını beyan ettiği, duruşmadaki savunmasında da kolluk beyanını kabul ettiği, bu hali ile sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanan suçu oluşturduğundan sanığın temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Sanığın eylemine uyan suça ilişkin olarak, 2863 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin ikinci fıkrasında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası öngörülmüş olmasına rağmen, mahkemece hapis cezasının alt sınırı 1 yıl olarak belirlenmek suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda gösterilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

4. Sanık hakkında kurulan hükümde, sahte olduğu ve yanıltıcı özelliği nedeniyle Müze Müdürlüğünde muhafaza edilmesi gerektiği belirlenen dava konusu 1 adet mührün de, 2863 sayılı Kanunun 75 inci maddesi uyarınca Müze Müdürlüğüne teslimine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenle … Anadolu 32. Asliye Mahkemesinin, 27.05.2015 tarihli ve 2013/406 Esas, 2015/263 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasına son paragraf olarak; “Sahte olduğu ve yanıltıcı özelliği nedeniyle Müze Müdürlüğünde muhafaza edilmesi gerektiği belirlenen dava konusu 1 adet mührün 2863 sayılı Kanun’un 75 inci maddesi gereğince Müze Müdürlüğüne teslimine” ve “TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının sanığa ihtarına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.01.2023 tarihinde karar verildi.