Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/5481 E. 2018/11475 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5481
KARAR NO : 2018/11475
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 3.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat davasının dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2014/188 Esas – 2015/143 Karar sayılı dosyasına ilişkin davacı tarafından sunulan, beraat hükmünün verildiği 31/03/2015 tarihinden önceki tarihte düzenlenen ve avukatlık ücreti olarak ödendiği belirtilen 15/03/2013 tarihli 3.000 TL ve 04/06/2014 tarihli 1.500 TL bedelli ödeme makbuzları üzerindeki miktarların maddi tazminat kapsamında değerlendirilebileceği, ancak, davacının beraat etmiş olması sebebiyle aynı dosyada kendisine 3.000 TL vekalet ücreti, yine Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurunun kabul edilmesi sebebiyle 18/06/2014 tarih, 2013/7800 sayılı başvuru sonucunda lehine 1.500 TL vekalet ücreti takdir edildiğinin görülmesi karşısında, vekalet ücretine dayalı maddi zararı bulunmayan davacının talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.