Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/5192 E. 2018/10735 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5192
KARAR NO : 2018/10735
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suçlar : Şantaj, hakaret, tehdit, özel hayatın gizliliğini ihlal, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
Hükümler : 1- Katılan …’e yönelik şantaj ve hakaret suçlarından beraat
2- Mağdurlar … ve …’e yönelik hakaret suçundan TCK’nın 125/1-2, 31/3, 62/1, 50/3, 50/1-f maddeleri gereğince iki kez mahkumiyet
3- Katılan …’e yönelik tehdit suçundan TCK’nın 106/1-1, 31/3, 62/1, 50/3, 50/1-f maddeleri gereğince mahkumiyet
4- Katılan …, mağdurlar …, … ve … (…)’e yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından TCK’nın 134/2-1, 134/2, 31/3, 62/1, 50/3, 50/1f maddeleri gereğince dört kez mahkumiyet
5- Katılan …, mağdurlar …,…, … (…), … ve …’e yönelik sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarından TCK’nın 244/2, 31/3, 62/1, 50/3, 50/1-f maddeleri gereğince altı kez mahkumiyet

Suça sürüklenen çocuğun, katılan …’a yönelik şantaj ve hakaret suçlarından beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından, katılana yönelik tehdit, mağdurlar … ve …’e yönelik hakaret, katılan ve mağdurlar …, …ve …’ya yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal, katılan ve mağdurlara yönelik sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Katılan …’a yönelik hakaret ve şantaj şuçlarından kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Suça sürüklenen çocuk hakkında katılana yönelik hakaret ve şantaj suçlarından kurulan beraat kararlarının suça sürüklenen çocuğun lehine olduğu anlaşıldığından 6352 sayılı yasa gereğince kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu ve yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA,
B) Katılan … ve mağdurlar …, …, …, … ve …’ye yönelik sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlemediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
C) Katılan …’a yönelik tehdit, mağdurlar … ve …’e yönelik hakaret, mağdurlar … ve …’ya yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlemediğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suça sürüklenen çocuk hakkında, karar tarihinden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171’inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA
D) Katılan … ve mağdur …’ya yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz isteminin incelenmesine gelince:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlemediğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.2015 tarihli, 2014/14-603-2015/66 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; katılanın ve mağdurun cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin çıplak görüntülerini, onun bilgisi dışında, yayınlayan suça sürüklenen çocuğun eyleminde TCK’nın 134/2. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yanı sıra toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı nitelikteki resimlerin yayınlandığı sırada 14 yaşındaki katılana ve 15 yaşında olan mağdura ait müstehcen görüntünün yayınlanması nedeniyle 226/5. maddesinde düzenlenen müstehcenlik suçunun da oluştuğu, bir fiili ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan suça sürüklenen çocuğun, TCK’nın 44. maddesi gereğince, daha ağır cezayı gerektiren müstehcenlik suçundan cezalandırılması, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hüküm kurulması,
Kanunan aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca mağdur …’ya yönelik eylemi hakkında ceza miktarı yönünden suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.