Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/5188 E. 2018/12056 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5188
KARAR NO : 2018/12056
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : Sanıklar … ve … hakkında; TCK’nın 85/2, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri uyarınca, Sanık … hakkında ise; TCK’nın 85/2, 62/1, 53/6 maddeleri uyarınca mahkumiyetine ilişkin Afyon 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararına karşı yapılan İstinaf başvurularının hükmün düzeltilerek istinaf talebinin esastan reddi;

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda “istinaf başvurularının hükümlerin düzeltilerek istinaf talebinin esastan reddine” ilişkin karar sanıklar ve sanıklar müdafiileri tarafından duruşma talepli olarak ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, sanıklar … ve … hakkında hükmedilen hapis cezasının süresinin on yıldan fazla olması ve 5271 Sayılı CMK’nın değişik 299. maddesi gereğince temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması uygun görülmekle; 07/12/2018 tarihinde yapılan duruşmada hazır olan sanık …’ın meydana gelen kazada kusurlu olmadığına, mühimmatın sevk ve depolanması aşamalarında diğer sanıkların kusurlu olduğuna, kendisinin kazayı öngörebilecek uzmanlığının bulunmadığına ilişkin, sanık … müdafii Av. …’ın sanık …’ın mühimmatın depolanmasını ve bunların kontrolünü yapacak bir eğitim almadığına, asıl olarak bu konunun astsubaylar ile …’ın bilgisi dahilinde olduğuna, nöbetçi amir olmasının depolama işlemini bitirme yetkisi vermediğine, bütün olarak kışladan sorumlu olduğuna ve yalnızca depolama faaliyeti ile ilgilenemeyeceğine, görevli astsubaylar tarafından kendisine iletilen bir tehlike halinin olmadığına, sanığın kusurluluğundan bahsedilemeyeceğine, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, sanık … müdafii Av. …’ın patlamanın sanığın bölük komutanı olarak görevlendirilmesinden önce yapılan hatalar nedeniyle meydana geldiğine, arızalı olduğu tespit edilen mühimmatların muayene edilmeden sevk edilmesinin kazaya sebebiyet verdiğine, sanığın gayretli bir şekilde bölük komutanlığı görevini yürüttüğüne, bir çok eksikliğin bizzat kendisi tarafından tespit edilerek düzeltilmeye çalışıldığına, mühimmat deposundaki faaliyetlere ilişkin emirlerinin yasal mevzuata uygun olduğuna, olayın kazaen gerçekleştiğine, sorumlu göstermek gerekirse bu kişilerin mühimmatın muayene ve bakımını yapan astsubayların olduğuna ilişkin, sanık … müdafii Av. …’ın sanık hakkında bilinçli taksirin koşullarının gerçekleşmediğine ilişkin, sanık … müdafii Av. …’ın mahkumiyetine karar verilen sanıklar dışında suç duyurusunda bulunulan sanıklar olduğunu ve davanın birleştirilmesi gerektiğine ilişkin, sanık … müdafii Av. …’in sanığın olay sebebiyle kusurlu olmadığına, sanığın yürütülen faaliyetlerden haberdar olmadığına, suç duyurusunda bulunulan sanıklar ile ilgili yürüyen davaların birleştirilerek kusur durumlarına göre hüküm kurulması gerektiğine, verilen cezanın fazla olduğuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve benzeri hükümlerin uygulanmamasının yasaya aykırı olduğuna, sanığın derhal tahliyesini talep ettiklerine ilişkin, sanık …’ın müdafii Av. …’ün sanığın sorumlu tutulmasını gerektirir bir yasal düzenleme olmadığına, sanığa bağlı çok sayıda depo olduğuna ve tüm faaliyetlerden sanığın sorumlu tutulamayacağına, bilirkişi raporları ile sanığın teknik olarak sorumsuz olduğunun belirtildiğine, denetleme konusundaki eksikliğin doğru olmadığına çünkü sanığın bu hususta bilgi sahibi olmadığına, mühimmat ile ilgili faaliyetlerin doğrudan sanık …’a ait olduğuna, sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığına, sanığın kusursuz olduğuna, beraatine karar verilmesi ile tahliye edilmesi gerektiğine ilişkin, katılan… ve … vekili Av….’ın eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, mühimmatın çok hatalı vaziyette elden geçirildiğine, olası kasta, kararın bozularak terör örgütleriyle ilgili araştırma yapılarak yargılamanın yapılması gerektiğine, sanıklar hakkında takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna ilişkin, katılanlar Zekai Fırat Dülger ve …’in eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve sanıkların kusur durumlarına ilişkin, katılanlar …, …, …, … vekili Av. …’ün olası kast hükümlerinin uygulanması gerektiğine, takdiri indirim hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin, katılanlar … ve …’ın eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, sanıklar hakkında hükmedilen cezaların az olduğuna, katılanlar … ve … vekili Av. … ‘ın sanıkların olası kasttan sorumlu olduklarına, cezaların üst sınırdan tayin edilmesi gerektiğine, takdiri indirim hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin, katılan … vekili Av. …’un sanıkların kusur durumlarına ilişkin, katılan … vekili Av. …’ın olayın vehameti sebebiyle önceki kararların hukuka aykırı olduğuna, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ve olası kasta ilişkin, katılanlar …, …, …,, … ve … vekili Av….’ın olası kast hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin, katılan …’in sanıkların ağır kusurlu olduklarına, verilen cezaların yetersiz olduğuna, takdiri indirim hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin, katılan …’in ceza miktarının arttırılması gerektiğine ilişkin, katılan …’in sanıkların kusur durumuna ve en üst hadden cezalandırılmalarının gerektiğine ilişkin, katılan …’in ise verilen cezayı yeterli bulmadığına ilişkin sözlü açıklamaları ile temyiz dilekçelerinde yer verdikleri ve içeriğini tekrarladıkları itirazları üzerine, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan …’ın 4. Mühimmat Bölge Komutanı, sanık …’ın 4. Mühimmat Bölge Komutanlığı’na bağlı olan ve Afyonkarahisar’da bulunan 41. Mühimmat Bölük Komutanı, sanık …’ın ise 41. Mühimmat Bölük Komutanlığında İkmal Takım Komutanı olduğu, olay tarihinde yine 4. Mühimmat Bölge Komutanlığına bağlı olan Susurluk 44. Mühimmat Bölük Komutanlığı’nın depolama kapasitesinin düşüklüğü, depo zeminindeki toprak kayması sebebiyle depolarının kullanılamaz hale gelmesi, desteklediği birlik sayısının azlığı ve gelecekte planlanan yapı içerisinde olmadığı sebepleriyle lağv edilmesine karar verilmesi üzerine, cephaneliklerinde bulunan mühimmatların yetkili Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı tarafından çeşitli bölgelerdeki mühimmat bölüklerine tertip edildiği, bu karar kapsamında 248 ton el bombası ve 336 ton 175 mm top mühimmatının, Afyonkarahisar 41. Mühimmat Bölük Komutanlığına ayrıldığı, 28 Mayıs 2012 tarihinde Susurluk’tan Afyonkarahisar 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı’na sevk edilecek olan el bombalarının sayım ve muayenelerini yapmak, aynı zamanda teslim almak üzere Muayene Astsubayı Başçavuş … ve Mal Sorumlusu Bakım Kıdemli Çavuş …’in görevlendirildiği, aynı sıralarda 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı’na gelecek mühimmat için yeterli depolama kapasitesi sağlanması maksadıyla, yine Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı tarafından, 41. Mühimmat Bölük Komutanlığında bulunan ve İç Güvenlik Bölgesi ihtiyacı olan yaklaşık 550 ton 105 mm Obüs mühimmatının Ergani 24’üncü Mühimmat Bölük Komutanlığı’na tertip edildiği, bunun üzerine ilgili tarihteki 41. Mühimmat Bölük Komutanı Bakım Binbaşı … tarafından ağır silah mal sorumlusu Bakım Astsubay Kıdemli Çavuş…ya zimmetli olan 29 ile 32 numaralı 2 iglo tipi cephanelik depolarının boşaltılarak, hafif silah mühimmatı mal sorumlusu …’e teslim edilmesinin planlandığı ancak …nın Ergani 24. Mühimmat Bölük Komutanlığı’na tertip edilerek gönderilen 105 mm’lik Obüs mühimmatından kalan 70 adet top mermisini 32 numaralı depoya sonradan almak üzere bıraktığı,
Diğer yandan Susurluk 44. Mühimmat Bölük Komutanlığı’nda gelecek mühimmat için 05-13 Haziran 2012 tarihleri arasında yükleme ve teslim tesellüm işlemleri icra edildiği, ancak konuyla ilgili hususları düzenleyen mevzuat olan KKTT 9-1300-7-20 Mühimmatın Depolanması ve Emniyet Standartları Yönergesinin sayfa 2-5’de ayrıntılı izahatı yapıldığı şekilde bahse konu mühimmatın gönderilmeden önceki muayenesinin yapılması zorunluluğu bulunduğu, görevlendirilen … ve …’in 44.Mühimmat Bölük Komutanlığında görevli Muayene Astsubayı Bakım Başçavuş… ile beraber gönderilmeden önce muayenesinin (GÖM) müştereken yapmakla sorumlu olduğu, bu itibarla GÖM muayenesinin her iki birliğin Muayene Astsubayları olan … ve… tarafından müştereken yapılarak muayene sonucunda her iki birlik için ayrı ayrı muayene formları ve muayene raporları tanzim edilerek muayene sonuçlarının sürveyan kartlarına işlenmesi gerektiği, muayene neticesinde tanzim olunan bu evraklardan muayene raporlarının hem mühimmatı devreden birlik olan 44. Mühimmat Bölük Komutanlığı Bakım Binbaşı Barış Bağlan ve mühimmatı devralan 41. Mühimmat Bölük Komutanı Bakım Binbaşı …tarafından da imzalanması zorunlu bulunduğu, ancak hal böyle iken gönderilmeden önceki muayenenin sorumlular tarafından yapılmadığı, bu hususta tanzim edilmesi gereken muayene formları, muayene raporlarının tanzim edilmediği, bunların sonuçlarının sürveyan kartlarına işlenmediği, GÖM muayenesi yapılmaksızın 05-13 Haziran 2012 tarihleri arasında yükleme ve teslim-tesellüm işlemleri yerine getirilen mühimmatın 13 Haziran 2012 tarihinde Susurluk’tan yola çıkartılarak 14 Haziran 2012 tarihinde Afyonkarahisar Tren İstasyonu’na ulaştırıldığı; müteakiben buradan da 14-18 Haziran 2012 tarihleri arasında kamyonlarla 41’inci Mühimmat Bölük Komutanlığına getirilmek suretiyle 29 ve 32 numaralı mühimmat depolarına planlama yapılmaksızın, mühimmatın çoğul cins-kafile bütünlüğü gözetilmeden, yahut depo önünde tasnifle kafilelerinin ayrılarak önceden yapılan tahmini yer planına göre istiflenmeleri sağlanmaksızın ve keza 32 numaralı depoya Ergani’ye gönderilenlerden geriye kalan 70 adet 105 mm top mühimmatı ile birlikte, farklı uyum gruplarına ait olmaları rağmen Mühimmatın Depolanması ve Emniyet Standartları Yönergesi sayfa 7-5 hükümlerine aykırı şekilde üst komutanlığa bildirilmeksizin bir arada konulduğu; KKTT 9-1300-7-20 Mühimmatın Depolanması ve Emniyet Standartları Yönergesinin sayfa 2-5’de ayrıntılı izahatı yapıldığı şekilde bahse konu mühimmatın Depolamadan Önceki Muayenesinin (DÖM) yapılması zorunluluğu bulunduğu, bu çerçevede mühimmatın muayenesinin yapılarak durum kodu belirtilerek depolara kafile bütünlüğüne ve depolama kurallarına riayet edilerek, mühimmatın depolanması gerekirken, bu işlemlerin hiçbirinin yapılmadığı, yine anılan mevzuat uyarınca muayene edilmeden depolara konulan mühimmatın 45 gün içerisinde muayenesi yapılarak neticenin bir üst komutanlığa bildirilmesi gerekirken, 45 günlük süre zarfında da herhangi bir muayene işleminin yapılmadığı,
29 ve 32 no’lu depolara konulan mühimmatın uygun hale getirilip tasnif ve istif faaliyetlerine, er/erbaş karşılama oranlarının %50 seviyesinin altına düşmesi, rütbeli personelin yaz dönemi yıllık izinlerini kullanması, tayin dönemi olması, dış görevler ile Afyonkarahisar’da icra edilen 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü törenlerinin hazırlık faaliyetleri ve icrası sebepleriyle derhal başlanamayarak, 04 Eylül 2012 tarihine kadar bekletildiği, Binbaşı …’ın 13 Ağustos 2012 tarihi itibariyle bölük komutanı olarak olarak göreve başlaması sonrasında emri üzerine, 04 Eylül 2012 tarihinde saat 09:00 sularında 32 no’lu depoda, mühimmatın asıl mal sorumlusu … ile mühimmat muayene Astsubayı … ile depolama kısım personeline ilaveten emirlerine verilen 2 uzman çavuş, uzun dönem ve birliğe yeni katılan kısa dönem erbaş ve erlerin de bulunduğu bir ekip marifetiyle mühimmatın istifleme ve depolama çalışmalarına başlanıldığı, dosya kapsamından anlaşıldığı üzere görevlendirilen kısa dönem askerlerin henüz üç gün önce birliğe katıldıkları, Birlik Eğitim Yönergesi kapsamında zorunlu görülen oryantasyon eğitimini dahi almamış oldukları, çalışma ve emniyet talimatlarının tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, çalışmaların yapıldığı birinci gün olan 04 Eylül 2012 tarihinde öğle saatine kadar cephanelikte bulunan mühimmatın bir kısmının cephanelik dışına çıkartılmak suretiyle muayene, sayım ve bozuk sandıkların tamiri işlemlerinin gerçekleştirildiği, öğleden sonra bu işlemlere son verilip, istifleme çalışmalarına geçildiği ve zorunluluk hali mevcut olmadığı halde gece saat 23:00’e kadar devam edildiği, gece yapılan çalışmalar sırasında araç farlarından istifade edildiği ve depo içinde el fenerlerinin kullanıldığı, beyanlar ile sabit olduğu üzere aydınlatmanın yetersiz olduğu ve bu sebeple çalışmaların çok zor şartlarda icra edildiği, ertesi gün 05/09/2012 tarihinde saat 07:30’da 32 numaralı depoda tekrar çalışmaya başlanıldığı; bu kapsamda, mühimmatın taşınmasında kolaylık sağlaması amacıyla depoya konveyör sistemi kurulmak suretiyle, önceki gün istiflenen mühimmat hariç olmak üzere, diğer mühimmatın depo dışına çıkartılarak burada muayene, sayım, kafile ayrımı ve bozuk sandıkların onarılması çalışmalarına devam edildiği; öğleden sonra ise istifleme çalışmalarına geçilerek, bu faaliyetin patlamanın meydana geldiği saat 21:15’e kadar yoğun bir şekilde sürdürüldüğü, tüm bu çalışmalar esnasında kısa dönem erbaşların zaman zaman deponun içine girip çıkmakla birlikte genellikle cephaneliğin dışında çalıştıkları, uzun dönem er/erbaşların da cephanelik içerisinde rütbeli personel nezaretinde istifleme işlemini gerçekleştirdikleri, çalışmaların devam ettiği esnada saat 21:15 sıralarında cephanelik içerisinde meydana gelen patlamanın tetiklemesiyle başlayan zincirlenme patlamalar sırasında yaklaşık 110 ton civarında el bombasının tahrip olduğu, iki astsubay, iki uzman çavuş ve yirmi bir erbaş ve erin şehit olduğu, beş askerin de basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandıkları,
Olay yerinde yapılan incelemeler üzerine düzenlenen 13/09/2012 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre patlamanın etkisi ile 32 numaralı deponun tamamen tahrip olduğu, tavan ve yan duvar bölümlerinin değişik büyüklükte parçalanarak etrafa dağıldığı, bu bölümlere ait parçaların en az 1500 metre uzağa fırlamış olduğu, depo şap betonu katmanının, temel beton bloklarının yerinden hareket ettiği, altındaki toprak örtüsünün ve kaya parçalarının yerinden oynadığı ve görünür hale geldiği, olay anında depo önünde bulunan Land Rover tipi aracın yapısal bütünlüğünü tamamen kaybederek motor bloğunun güney istikametine 300 metre mesafeye, kasa ve şasi kısmının güneybatı istikametinde yaklaşık 200 metre mesafeye fırlamış olduğu, yakında bulunan diğer depolar, yangın söndürme istasyonları, su havuzu, nöbet mevzii ve kuleleri ile çevre fens tellerinde basınç ve parça tesiri nedeniyle çeşitli seviyelerde hasar oluştuğu, değişik tipte el bombalarının, bir kısmı kanon kutularında sıkışmış vaziyette, bir kısmında tapası yerinden çıkmış veya kırılarak kopmuş halde, bir kısmı gövde ve tapa aksamı ezik vaziyette olduğu, patlama sonrası depo önünde deponun zemin betonuna göre 2 metre derinliğinde bir çukur oluştuğu, olay sırasında depo ön kısmında bulunduğu değerlendirilen Land Rover araç, MAN kamyon ve mühimmata ait parçaların yaklaşık 6 km² alana saçıldığı dikkate alındığında, çok sayıda mühimmatın eş zamanlı infilakı suretiyle oldukça güçlü bir patlamanın meydana geldiği, zeminin patlama sonrası görüntüsünde gözlemlenen, depoya giriş istikametine göre sağ önde meydana gelen çukurun derinliğinin depo zemin betonuna göre 2 metre kadar daha derin olması ve depo tavan ve yan duvarlarının bulunmayışı dikkate alındığında, deponun giriş sağ kısmında ve zeminde ilk infilakın meydana geldiği, burada oluşan infilakın diğer mühimmata sempatik infilak suretiyle sirayet ederek, önden arkaya ve aşağıdan yukarı doğru mevcut mühimmatları tetikleyerek infilak ettirdiğinin tespit edildiği,
Olay nedeniyle vefat eden …’a otopsi işlemi yapıldığı ve 06/09/2012 tarihinde düzenlenen Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağına göre “kişinin ölümünün mühimmat patlamasıyla husulü mümkün künt kafa ve genel beden travmasına bağlı kosta kemik kırıkları ve beyin zarı kanaması, beyin doku harabiyeti ve iç organ yaralanmalarına bağlı gelişen iç kanama sonucunda gerçekleştiğinin” tespit edildiği, olay yerinde bulunan diğer şehitlere ait doku ve kemik örnekleriyle yapılan biyolojik incelemeler neticesinde Biyoloji İhtisas Dairesinin 2012-10847-1472 sayılı ve 14/09/2012 tarihli raporu ile doku ve kemik numunelerinden tespit edilen DNA profilleri ile şehit yakınları …, …, …, …,….., …, …, …, …, …, …,, …, …, …, …, …, …, …, , … ve …’e ait olduğu bildirilen kan örneklerinden tespit edilen DNA profillerinin karşılaştırması yapıldığı, elde edilen sonuçlara göre; toplanan doku örneklerinin şehitlere ait olduğunun tespit edildiği, incelemeye gönderilen zarflardan çıkan materyallerin bir miktarında düşük DNA miktarı ve/veya degredasyon sebebiyle karşılaştırmaya müsait değerlendirilebilir nitelikte DNA profili tespit edilemediğinin, bir miktar materyalin ise fiziksel olarak yapılan incelemeleri sonucunda DNA analizleri için uygun biyolojik materyal olmadığının tespit edildiği, başkaca bir şahsa ait eşleşmeyen DNA profili tespit edilmediği,
Dosya kapsamında alınan 04.02.2013 tarihli, 05/02/2013 tarihli ve 11.05.2015 tarihli bilirkişi raporlarında ortak şekilde, olay günü 32 no’lu depoda faaliyetlerin yürütülmesi esnasında emniyet tedbirlerine riayet edilmemesi, eğitim verilmeyen personele görev verilmesi, istifleme faaliyetlerinin akşam çok geç saatlere kadar yapılması, havanın kararması ve depoda aydınlatma sistemi olmadığından kapı önündeki aracın farıyla ve el fenerleri ile yapılan aydınlatmanın yetersizliği, aşırı iş yükü, iki gündür geç saatlere kadar çalışmanın verdiği işi kanıksama ve bir an önce işi bitirmek ve istirahate çekilmek için aceleci davranışların zemin hazırladığı bir süreç neticesinde meydana gelen bir kaza sonucu istifte bulunan sandıkların devrilerek yere düşen ve dağılmış olan tam atım el bombaları veya hermetik kutular içerisindeki tapaların üzerine bir veya bir kaç sandığın düşmesiyle bir patlamanın meydana geldiğinin değerlendirildiği, patlamanın temas halinde veya çok yakınında bulunan el bombaları, el bombası gövdeleriyle diğer el bombası sandıklarına sirayet etmesiyle başlayan ve cephaneliğin sağ ön giriş kısmında yaklaşık 3 metre çapındaki patlama çukurunu oluşturan zincirleme patlamanın sonucu husule gelen şok dalgaları, basınç, sıcak gazlar ile hararetin cephanelik içerisinde artarak kısa bir sürede doruğa ulaşması neticesinde yapılan hesaplamalara göre 110 ton civarındaki el bombasının büyük bir çoğunluğunu tetikleyerek kütle halinde büyük patlamaya sebebiyet verdiğinin tespit edildiği, ayrıca 18 Haziran 2012 tarihinde 29 ve 32 numaralı depolara konulan mühimmata ilişkin olarak yasal düzenlemelere ve uygulamalara aykırı şekilde, 04 Eylül 2012 tarihine kadar herhangi bir çalışma planının hazırlanmaması, depolama ve istifleme çalışmalarının denetim gerekçesiyle aceleye getirilerek kısa bir sürede yapılmaya çalışılması, 32 numaralı depoda 70 adet 105 mm. mühimmatın bulunduğu ve bunların el bombaları ile birlikte ancak zorunlu hallerde güvenlikten asla fedakarlıkta bulunulmadan ve üst komutanlıkların bilgisi dahilinde dapolanması gerektiğinin gözetilmemesi, istif çalışmaları sırasında net bir çalışma planının hazırlanmaması hususlarının da kazaya etki eden hallerden olduğunun tespit edildiği,

32 no’lu depoda yaşanan patlama sonrasında 4. Mühimmat Bölük Komutanlığı tarafından oluşturulan heyet tarafından olay yerinde incelemeler yapıldığı ve hazırlanan 18 Eylül 2012 tarihli raporda, 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı’nın aylık tonaj durum raporlarında belirtilmeyen 218 ton daha boş depolama kapasitesi olduğu, yine ana Mühimmat Komutanlığınca görevlendirilen heyet tarafından yapılan incelemeler neticesinde düzenlenen 26 Eylül 2012 tarihli rapora göre ise 205 ton daha boş depolama kapasitesinin olduğunun tespit edildiği, bu bakımdan mühimmatın depolanması için yeterli alan bulunmadığı yönündeki savunmalara itibar edilemeyeceği, ayrıca 32 numaralı depodaki patlama sonrasında, tertip edilen mühimmatın diğer kısmının depolandığı 29 numaralı depoda yapılan incelemeler sırasında çekilen fotoğraflar incelendiğinde mühimmat sandıklarının kafile bütünlüğüne aykırı şekilde, neredeyse tavana değer vaziyette ve sallanır şekilde depolandığının görüldüğü, yine belirtilen mühimmatların 41. Mühimmat Bölük Komutanlığınca %100 muayene (DÖM) işlemi yapıldığı ve çalışma sonucunda 22.954 adet el bombasının kritik arızalı olarak tespit edildiği ve imha edildiği; imha edilen kritik arızalı mühimmatın incelenmesinde; mühimmatın bir kısmının yoğun korozyona uğradığı, el bombası pimlerinin, eğilen kısımların kırılma ihtimallerinin bulunduğuna dikkat edilmeden, kendiliğinden çıkmaması için geriye doğru eğildiği, bir kısım el bombası maşalarının koli bantları ile bantlandığı, ayrıca bazı el bombası sandıklarında tapaların özel yapılmış hermetik muhafaza kutularında olmadığı bu nedenle taşımaya yönelik nakliye emniyet tedbiri alınmadan getirildiğinin tespit edildiği olayda;
1)Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlerin temyizen incelenmesinde;
Sanık …’in olay tarihinde Bölge Komutanı olduğu, 4. Mühimmat Bölge Komutanlığı Karargahı, patlamanın gerçekleştiği kışlada olup, aynı zamanda kışla komutanı sıfatına haiz olduğu, Mühimmatın Yönetimi Yönergesi gereği mühimmatın; ikmal, muayene, bakım, depolama ve imha konularında direkt faaliyet alanı olmasa dahi kendisine bağlı bulunan mühimmat bölüklerinin yönetimi ve gerekli kontrollerin yapılması, mühimmat bölüklerinde desteklediği birlikler için bulundurulan stok mühimmatın muhafazası, muayenesi, bakımı ve imhası ile ilgili yürütülen faaliyetlerinin işleyişini denetleme görevlerinin bulunduğu, ayrıca kışla komutanı sıfatı gereğince bölükte yürütülen tüm faaliyetlerin kanun ve nizamlara uygun olarak icra edilmesinden mesul olduğu, sanığın kendi ikrarı ile sabit olduğu üzere Susurluk 44. Mühimmat Bölük Komutanlığınca yürütülen mühimmatın gönderilmeden önce muayenesi aşamasında çalışmalara bizzat burada bulunarak nezaret ettiği, mühimmatın 41. Mühimmat Bölük Komutanlığına sevk edildiğini ve depolanmadan önce muayenelerinin yapılmadan aceleci bir şekilde ve yasal mevzuata aykırı olarak depolara istiflendiğinin kendisi tarafından bilindiği, bu surette faaliyetin başlangıcında gerekli mühimmat muayenelerinin usulüne uygun yapılmamasından, gereği gibi depolanmamasından, 45 günlük yasal süre geçirildikten sonra başlanan elden geçirme faaliyetini gereği gibi denetlememekten ve bu aykırılıklar neticesinde meydana gelen patlamadan sorumlu olduğu, sanığın mühimmatın elden geçirilmesine ilişkin faaliyetlerden haberdar olmadığı yönündeki savunmalarının hem ikmal takım komutanının beyanları hem de askeri nizam ve uygulamalara göre kabul edilemeyeceği, bu sebeplerle sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün dosya kapsamına uygun görüldüğü,
Sanık …’ın olay tarihinde 41. Mühimmat Bölük Komutanı olduğu, Mühimmatın Yönetimi Yönergesi gereği mühimmatın; ikmal, muayene, bakım, depolama ve imha konularının doğrudan faaliyet alanı olduğu ve bu hususların sanığın asli görevi olduğu, bu kapsamda ekim ayı başlarında yapılacağı öğrenilen denetim gerekçesiyle mücbir bir sebep olmaksızın zayıf görüş koşulları altında ve eğitimsiz personele cephanelik içinde mühimmat istif çalışması yaptırması, bir gün önce gece saat 23:00’e kadar aynı cephanelikte çalışan personeli yeterince dinlendirmeden ertesi sabah yeniden erken saatlerde işe başlatması ve akşam karanlığına kadar devam ettirmesi sebebiyle meydana gelen patlamadan sorumlu olduğu anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün oluş ve dosya kapsamına uygun görüldüğü,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık …’ın kusursuz olduğuna ve olayda bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığına, sanık … müdafiinin ise patlamanın hatalı çalışmalar sebebiyle gerçekleştiğine, sanığın yürütülen faaliyetlerden bilgi sahibi olmadığına, mühimmat muayenelerinin yapıldığına, TCK’nın 85/1. maddesi gereği hüküm kurulması gerektiğine ve tayin olunan cezanın çok olduğuna ilişkin; sanık …’ın kusursuz oluğuna, patlamanın kritik arızalı mühimmat sebebiyle meydana geldiğine, sanık … müdafiinin ise kararın gerekçeli olmadığına, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığına, patlamanın kendiliğinden meydana gelmiş olabileceğine, katılan … … vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, sanıklar hakkında daha yüksek ceza verilmesi gerektiğine ve olası kast hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin, katılanlar …, … … ve … vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, olası kasta, ceza miktarının az olduğuna ve TCK’nın 22/3 maddesi gereğince arttırım oranının 1/2 oranında yapılması gerektiğine ilişkin, katılanlar …, …, …,… ve … vekilinin eksik inceleme ile karar verildiğine, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğuna, kaza nedeninin yeterli şekilde açıklanmadığına, cezanın az olduğuna, eylemin olası kast ile işlendiğine ilişkin, katılanlar … ve … vekilinin her bir şehit için ayrı ceza tayin edilmesi gerektiğine ve vefat edenlerin askeri personel oldukları göz önüne alındığında cezaların daha yüksek tayin edilmesi gerektiğine ilişkin, katılan ….. vekilinin cezanın az olduğuna ilişkin, katılanlar… …, …, …, …, …, … ve … vekilinin sanıkların olası kasttan sorumlu olmaları gerektiği, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, olayın net olarak belirlenmediğine ilişkin, katılanlar…, … ve … vekilinin cezanın az olduğuna ve olası kast hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılan … vekilinin ise üst sınırdan ceza tayin edilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2018/685 esas – 2018/1025 sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına,
2)Sanık … hakkında kurulan hükümlerin temyizen incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık, sanık müdafii ile katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık …’ın olay tarihinde 41. Mühimmat Bölük Komutanlığında İkmal Takım Komutanı olarak görev yaptığı, Mühimmatın Yönetimi Yönergesi gereği, depolama kısımlarının emniyet kuralları ve depolama tekniklerine uygun olarak mühimmatı elden geçirmesi, nakletmesi ve depolamasını sağlayıcı tedbirleri aldırmak, depolama sahasında alınacak emniyet tedbirleri ile ilgili olarak bölük komutanına teklifler götürmek, mühimmat muayenesinin zamanında ve doğru olarak yapılması için bakım komutanı ile koordine kurmak, depolama tesislerinin düzenlenmesini planlamak, depolama kısımlarının faaliyetlerini kontrol ve koordine etmek, mühimmatın depolanması ve ikmali ile ilgili raporları düzenlemek, depolama ve elden geçirme faaliyetlerine nezaret etmek, yapılan çalışmalarda emniyet sağlamak, ikmal işlerinin doğru ve zamanında yapılmasını temin etmek görevlerinin bulunduğu, ayrıca olay günü kışlanın nöbetçi amiri olduğu, bu sıfatı sebebiyle İç Hizmet Kanunu hükümleri gereği olarak nöbeti sırasında kışla komutanı sanık …’ın tüm yetki ve görevlerine sahip olduğu, nöbet görevi sırasında en başta birliğin emniyetiyle ilgili her türlü tedbirleri almakla mükellef olduğu, oluş ve dosya kapsamına göre sanığın tertip olunan ve gönderilen mühimmatın depolanması faaliyetlerine ve depoların kullanamına ilişkin etkin bir planlama yapmadığı, depoların tasnifi aşamasında her iki gün de yapılan muayene, tasnif ve istif çalışmalarından haberdar olduğu ve bu çalışmaların eğitimsiz personel tarafından gecenin geç saatlerine kadar sürdüğünü bildiği, tanık beyanları ile de sabit olduğu üzere bu faaliyet sırasında çalışmaları yürüten personelin tecrübesizliği, yorgunluğu, bıkkınlığı, organizasyon eksikliği, fiziki koşulların yetersizliği gibi etkenlerin etkisiyle iş disiplinin tamamen ortadan kaybolduğunun sanık tarafından görülerek çalışmaları sonlandırması gerekirken aksine sürdürülmesine yönelik eylemler içerisine girdiği, ayrıca gözlemlediği aksaklıkları üstlerine bildirip muhtemel kazaları önleyici mahiyette teklifler sunmadığı olayda, sanığın da diğer sanıklar ile eş kusurlu olarak meydana gelen olaydan sorumlu olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin ve sanığın sahip olduğu rütbe, kıdem ve eğitim itibarıyla somut olayda meydana gelen neticenin sanık bakımından öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekillerinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 09/04/2018 tarih, 2018/685 esas – 2018/1025 sayılı “istinaf başvurularının hükmün düzeltilerek istinaf talebinin esastan reddi” dair hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

TEFHİM ŞERHİ:

12/12/2018 tarihinde verilen iş bu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Zafer Şahin’in huzurunda, duruşmada hazır bulunan Sanık … müdafii Av. … ve Av. …, Sanık … müdafii Av. …, Katılan … Naim vekili Av. …, Katılan … vekili Av. …, Katılan Zekai Fırat Dülger, Katılan …, Katılan …, Katılan …, Katılan …, Katılan … ve Katılan …’in yüzüne karşı, 13/12/2018 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.