Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/5083 E. 2018/10337 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5083
KARAR NO : 2018/10337
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Maddi tazminat ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, 450.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318. ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacı ile ilgili olarak düzenlenen yakalama, gözaltı ve yol tutuklamasına ilişkin tutanak, müzekkere ve belgelerin onaylı birer sureti de dosya içerisine alınarak tutuklama müzekkerelerinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ceza infaz kurumundan sorulup infaz edilen süre tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Maddi tazminat talebinden vazgeçildiği dikkate alınarak maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
2- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
3- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 – 63 sayılı kararında açıklandığı üzere: koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceği, davanın kısmen kabulü halinde ise davalı lehine vekalet ücretine hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
4- Gerekçeli karar başlığında, ”Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olan dava türünün ”Haksız tutuklama nedeniyle tazminat” olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.