Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/5026 E. 2018/10308 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5026
KARAR NO : 2018/10308
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 9.342,72 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat dikkate alınarak takdir edilen vekalet ücretinde ve davacı hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesine müteakip denetim süresi sonucunda düşme kararı verilmesi ile davacı lehine 466 sayılı Kanun gereğince tazminat şartlarının oluşabileceğinin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı ile ilgili yakalama, gözaltına alma, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, davacının hangi suçtan veya suçlardan yakalandığı, gözaltına alındığı, tutuklandığı, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ile infaz edilen tutuklama müzekkeresine dair suç bilgisinin, infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, sonrasında ise davacı hakkındaki hapis cezası neticesinde verilen hükmün açıklamasının geri bırakılması kararına esas Diyarbakır (Kapatılan) 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2000/91 Esas 2010/612 Karar sayı ve 27/10/2015 tarihli ek kararının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş olması halinde kesinleşme tarihinin araştırılarak sonucuna göre davacının hukuki durumunun tayin ve tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Dosya içeriğine göre; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında davacının 27/01/2000-09/11/2004 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, denetim süresinin sonunda ise 5271 sayılı CMK’nın 231/10. maddesi gereğince davanın düşmesine karar verildiğinin anlaşıldığı, bu kapsamda davacının, hakkında verilen 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasının bihakkın tahliye tarihinden itibaren tazminata hak kazanacağı, bu suretle bihakkın tahliye tarihi dikkate alınarak davacı lehine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapılarak 8.527,2 TL maddi tazminata hükmolunması ve tayin olunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına da bihakkın tahliye tarihi dikkate alınarak 18/08/2001 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinde gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.