Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/4949 E. 2019/6939 K. 30.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4949
KARAR NO : 2019/6939
KARAR TARİHİ : 30.05.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık … müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, eksik inceleme yapıldığına ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 06.05.2010 günü saat 20.00 sıralarında Adapazarı-Haydarpaşa seferini gerçekleştiren 11621 sefer sayılı yolcu treninin İzmit Tren Garı’ndan ayrıldıktan sonra trene ait arka 2 vagonun tren hareket halindeyken, makastaki arıza nedeniyle koparak raydan çıkması ve karşı istikametten gelen ve Haydarpaşa-Adapazarı seferini gerçekleştiren 11620 sefer sayılı yolcu treninin son vagona çarpması ile meydana gelen tren kazasında şikayetçi olan yaralılardan …, …, …, …, …, …, …, …, … basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde, …’ın 2. derece kemik kırığına, …’un 4. derece kemik kırığına, …’un 4. derece kemik kırığına, …’nin 2. derece kemik kırığına, …’in 3. derece kemik kırığına, …’nin 4. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandıkları ve sanığın asli kusurlu olduğu olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu ve 9 kişinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şekilde, 6 kişinin de nitelikli şekilde yaralandığı olayda, bilinçli taksire neden olan eylemin ne olduğu açıklanmadan ve Dairemizin 17.12.2015 tarih, 2015/14769 esas, 2015/19337 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına ve bozma ilamında bilinçli taksirin uygulanması yönünde bir bozma sebebi olmamasına rağmen, bilinçli taksir hükümleri uygulanmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
2- TCK’nın 53/6. maddesinde, “Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına” karar verilebileceğinin düzenlendiği, bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup, suç tarihi itibariyle makinist olarak görev yapmakta olan sanığın mesleğinin ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmediği gözetilmeden, sanık hakkında 2 yıl 6 ay süre ile makinistlik mesleğinin icrasının yasaklanması şeklinde güvenlik tedbirine hükmedilmesi,
3- Sanığın 02.05.2016 tarihinde talimatla alınan savunmasında, sanık müdafinin ise son oturumda lehe hüküm talebi bulunmasına karşın, hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
4- 5320 sayılı Kanunun 5560 sayılı Kanunla değişik 13. maddesinin “Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır.” yönündeki açık hükmü karşısında yaşı küçük katılanlar …, …, … ve …’e CMK’nın 239. maddesi uyarınca baro tarafından atanan vekil için karar tarihinde geçerli olan 445,00 TL ücretin sanıktan yargılama gideri olarak tahsili gerektiği gözetilmeden, kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden bahisle 1.980,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara ödenmesine hükmedilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında TCK’nun 89/4, 22/3 maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 16 ay hapis cezasından TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması neticesinde 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, 1 yıl 21 ay 15 hapis cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.