Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/4916 E. 2018/11361 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4916
KARAR NO : 2018/11361
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, Cinsel taciz
Hüküm : TCK’nın 134/1, 62/1, 53/1, 54; 105/1, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

Özel hayatın gizliliğini ihlal ve cinsel taciz suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın cep telefonu kamerası ile otobüs durağında bekleyen katılanın etek altı görüntüsünü çekmesi şeklinde sübutu kabul edilen eylemi nedeniyle katılana karşı özel hayatın gizliliğini ihlal ve cinsel taciz suçlarını işlediği, bir fiil ile birden fazla suç işleyen sanık hakkında TCK’nın 44. maddesi gereğince daha ağır yaptırımı olan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyete karar verilip, cinsel taciz suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında hem özel hayatın gizliliğini ihlal hem cinsel taciz suçlarından ayrı ayrı mahkumiyete karar verilmesi,
2- Sanığa isnat edilen özel hayatın gizliliğini ihlal ve cinsel taciz suçlarının 5271 sayılı CMK’nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan kamu davasının açıldığı, mahkemenin de belirtilen eksikliği gidermediği anlaşılmakla, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 35.maddesi ile değişiklikte dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp, sonucuna göre karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanık hakkında katılanın etek altı görüntülerini çekmesi eylemi nedeniyle TCK’nın 134/1-1. cümle gereğince belirlenen temel cezanın aynı maddenin 2. cümlesi gereğince bir kat artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.