Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/4871 E. 2018/11061 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4871
KARAR NO : 2018/11061
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, kişilerin huzur ve sükununu bozma
Hükümler : Beraat

Özel hayatın gizliliğini ihlal ile kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’ın, mağdur … ile beraberken çektirdikleri samimi resimleri sahte facebook hesaplarından yayımlayarak özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu, mağdur …’nin eşi olan diğer mağdur …’i telefonla arayarak kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın, “…Benim müşteki … ile gönül ilişkim vardı. Kendisine … ayrı bir ev tutmuştum. Yaklaşık olarak 1 yıl bu evde birlikte yaşadık. Daha sonra ben …’nin evli olduğunu öğrendim. Yine herkesten gizli kullanmış olduğu sadece benim bildiğim telefonunu bir gün evde unutmuştu. Telefonu karıştırdığımda beni de başka iki kişi ile aldattığını öğrendim. Bunun üzerine kendisini eve çağırıp konuştum. Ayrıca bahsedilen facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde yayımlanan fotoğrafları … ile birlikte ortak yayınladık. Bu facebook adresini de kendisi açtı…” biçimindeki savunmasına, mağdur …’nin, sanıkla 1 yıl kadar önce internet üzerinden tanışıp, 6 ay kadar görüştüklerine ve cinsel olarak da birlikte olduklarına dair beyanına, daha önce açılmış başka bir ceza davasından anlaşılacağı üzere taraflar arasında önceye dayalı husumet olmasına, şikayete konu facebook hesabında yayımlanan mağdurun günlük kıyafetleriyle poz vermiş şekilde çektirdiği fotoğraflar, mutlaka ve sadece sanıkta mevcut olabilecek özellikte fotoğraflar olmadığı gibi, söz konusu fotoğrafların hangi tarihte yayımlandığına ve dosyaya sunulan facebook çıktılarının hangi tarihte temin edildiğine ilişkin bir tespit bulunmamasına, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün, “İnternet Ortamında İşlenen Suçlarda Uluslararası Ceza İstinabe İşlemleri” başlıklı yazısında yer verdiği, “ABD mevzuatına göre (18 U.S.C. § 2703 – f) internet ortamında işlenen suçlara ilişkin trafik bilgileri, yer sağlayıcılar veya erişim sağlayıcılar tarafından 90 gün süreyle saklanmaktadır. Bu süre içinde resmi otoritelerce başvurulduğunda anılan saklama süresine 90 gün daha ilave edilmektedir.” açıklamalarına ve olayın üzerinden geçen zaman dilimine nazaran, gelinen aşamada, şikayete konu facebook hesabının oluşturulduğu andaki IP adresinin ve dolayısıyla da söz konusu facebook hesabının hangi tarihte hangi bilgisayarla açıldığının belirlenemeyecek olmasına, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının 03.12.2014 tarihli cevabi yazısı ekindeki CD içeriğinde mevcut iletişimin tespiti bilgilerinden; sanığın, mağdur … adına kayıtlı ve onun tarafından kullanılmakta olan cep telefonu numarasını 31.05.2014 günü saat 00.43.16’da aradığı, 11.07.2014 günü saat 15.23.59, 15.28.35 ve 15.30.57’de 3 adet multi medya mesajla resim gönderdiği, aynı gün 15.41.07 ile saat 15.41.13’te 2 adet mesaj attığı saptanmış olup, sanığın “…Ayrıca bu olay dışında müşteki…’e yönelik herhangi bir arama ve rahatsız etmem söz konusu olmadı. Beni arayan …’in kendisidir. Beni aradığında ben kendisine …’nin onunla evli olduğunu bilmediğimi söyledim. O da bana ‘Benim eşim böyle bir şey yapmaz, kanıtın varsa gönder’ dedi. Bende … ile birlikte çekilmiş olduğumuz fotoğrafı ona gönderdim. Bunun dışında ne kendisini aradım, ne de rahatsız ettim..” şeklindeki savunmasının kapsamına göre; sanığa yüklenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan savunmanın aksine, mahkumiyete yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil olmaması ve aynı gün içerisinde kısa zaman aralığıyla gönderilen mesajların sayısı ve gönderilme amacı karşısında sanığın sırf huzur ve sükunu bozma kastıyla süreklilik arz eden bir eyleminin bulunmamasından dolayı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu yönünden ısrar öğesinin oluşmaması gerekçesine dayalı olarak sanık hakkında her iki suçtan beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki; şikayete konu facebook hesabının oluşturulduğu andaki IP adresi tespit edilmeyip, sanığın iddia olunan suç tarihinde kullanımında olan bilgisayar da incelenmeksizin özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan eksik incelemeyle karar verilmesi ve aynı gün ısrarla 5 kez mesaj atan sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle beraat hükümlerinin bozulmasını öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu açısından yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu ve sanığa yüklenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin delillerin takdirinde hataya düşülüp, sanık hakkında mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesinin isabetsiz olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 21.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.