Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/4828 E. 2019/5221 K. 17.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4828
KARAR NO : 2019/5221
KARAR TARİHİ : 17.04.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Beraat

Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkemece sanığın eyleminin hukuki nitelendirmesinin taksirle yaralama eylemine matuf olduğu hususunun belirtilmesine ve bu suçtan beraatine karar verilmesine rağmen, hükmün giriş kısmında suç adının görevi kötüye kullanılması olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.
Oluş ve dosya kapsamına göre, 16/05/2010 tarihinde katılan …’un göğüs ağrısı şikayetiyle Zile Devlet Hastanesine başvurduğu, acil serviste nöbetçi doktor …. tarafından gerekli EKG tetkiklerin ve tahlillerin yapıldığı ve neticelerin normal çıkması üzerine kas ağrısı düşünülerek, doktorun talimatı ile sağlık memuru olan sanık … tarafından dıcloron ampul enjeksiyon edildiği, sonrasında sol ayağında his kaybı ve uyuşma oluştuğu, netice olarak Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen adli rapora göre katılanda enjeksiyona bağlı sol siyatik nöropatisi meydana geldiği ve yaralanmasının işlev zayıflamasına sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı olayda; Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalında görevli iki doktor tarafından düzenlenen adli raporda “Sol Siyatik nöropatisi olduğu tespit edilmiş olup mevcut rahatsızlığının enjeksiyon yapılması sonucu meydana gelebileceği ancak kesin enjeksiyon sonucu mu veya hatalı bir işlem sonucu mu olduğunun mçvcut bulgular doğrultusunda kesin tespitinin mümkün olmadığının” belirtilerek kusura ilişkin bir tespitte bulunulmadığı, benzer şekilde yargılama aşamasında alınan 3 kişilik bilirkişi raporu ile “Sanığın yapmış olduğu iğne ile mağdurun görmüş olduğu zarar arasında illiyet bağının varlığı tespit edilmiş olmakla birlikte, somut olayda suçun unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin takdiri Mahkemeye ait bir husustur.” denilmekle kusura ilişkin tespitte bulunulmadığı, hizmet kusuruna yönelik olarak Tokat İdare Mahkemesi tarafından yürütülen yargılama sırasında “sanığın kusurlu olup olmadığı hususunda” talep edilmesi üzerine Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ve dosyaya eklenen 14/09/2012 tarihli raporuna göre “Dursun oğlu 1971 doğumlu …’a 16.05.2010 tarihinde Zile Devlet Hastanesinde uygulandığı belirtilen enjeksiyon sonucu gelişen bulguların enjeksiyon nöropatisi ile uyumlu olduğu ancak tıbbi belgelerde enjeksiyonun yanlış yere uygulandığıma dair kayıt bulunmadığı, enjeksiyonun doğru bölgeye uygulanması durumlarında da; ödem, hematom, ilacın difüzyon yoluyla sinire toksik etkisi, vücut yapısı, siyatik sinirin anatomik lokalizasyon farkı gibi nedenlerle nöropstinin gelişebileceği, nöropatinin; enjeksiyon uygulamalarının beklenebilir komplikasyona olarak değerlendirildiği ve hizmet kusuru tespit edilmediği” kanaatinin bildirildiği olayda; sanığın kusur durumuna ilişkin olarak tek değerlendirmenin Adli Tıp Kurumu raporu ile yapıldığı, ve raporun kusur değerlendirmesinin oluş ve dosya kapsımına uygun olduğu görülmekle, tebliğnamenin raporlar arasında çelişki oluştuğuna ve yeniden rapor alınarak hüküm kurulması gerektiğine ilişkin bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, kusura ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 17/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.