Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/4218 E. 2018/10664 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4218
KARAR NO : 2018/10664
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasıyla 765 sayılı TCK’nın 459/2-son maddeleri uyarınca mahkumiyet, 2918 sayılı kanunun 119/2. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınması

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılama sonunda, 22/06/2010 tarihli karar ile sanığın, 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanununun 459/2-son ve 2918 sayılı yasanın 119/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 214,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 10 ay süre ile geri alınmasına, 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın, itiraz edilmemesi üzerine 13/09/2010 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından, 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra sanığın, 01/08/2013 tarihinde “silahla tehdit, kasten yaralama” ve “6136 sayılı kanuna muhalefet etme” suçlarını işlediği sabit kabul edilerek, Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/08/2014 tarihli ilamı ile sırası ile 1 yıl 3 ay hapis, 10 ay hapis ve 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine hükmedildiği, belirlenen cezalara ilişkin hükmün 12/04/2017 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlendiğinden, anılan suçun işlendiği 01/08/2013 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanununun 459. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran aynı kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, suç tarihi olan 13/03/2003 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı, inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün sair yönleri incelenmeksizin, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 12/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.