Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/3020 E. 2019/5226 K. 17.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3020
KARAR NO : 2019/5226
KARAR TARİHİ : 17.04.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Çorlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2012 tarihli ve 2012/518 esas, 2012/731 karar sayılı kararını müteakip sanığın denetim süresi içerisinde 09/04/2015 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Muratlı Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği ve hükmün 09/04/2015tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Çorlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2015/310 esas, 2015/388 karar sayılı ilamını kapsayan dosya incelendi;
Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması sonrasında denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklandığı anlaşılmakla, CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca önceki hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerekirken, önceki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesi gibi hakime takdir hakkı veren düzenlemenin sadece denetim süresi içerisinde öngörülecek yükümlülüklere aykırı davranılması halinde uygulama kabiliyeti olan bir durum olduğu gözetilmeyerek 6 ay 20 ay hapis cezasının paraya çevrilmesine karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırım” ibaresinin 01.03.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 26.02.2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK’nın 50/6. maddesinde hükmün kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 6. bendinin tamamen çıkarılması suretiyle, eleştiri konusu yapılan husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.