Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/2820 E. 2022/5481 K. 08.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2820
KARAR NO : 2022/5481
KARAR TARİHİ : 08.09.2022

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 10:00 sıralarında sanığın, kuzu çevirmeci olarak tabir edilen işletmeye gelerek tarihi eser satacağı yönünde ihbarda bulunulması üzerine işletmeye giden kolluk kuvvetleri tarafından sanığın beklenilmeye başlandığı, siyah renkli bir araçtan inen sanığın kolluk kuvvetlerine ait sivil aracın yanına gelerek aracın sürücü koltuğunda oturan görevliye kaş göz işareti yaptığının görülmesi üzerine hareketlerinden şüphelenildiği ve sanığa üzerinde herhangi bir tarihi eser bulunup bulunmadığının sorulduğu, bunun üzerine sanığın, montunun cebinde bulunan şeffaf poşet içindeki 79 adet sikkeyi teslim ettiği, sanığın kolluk beyanında 9 Şubat günü evinden pazara doğru giderken yolda gördüğü poşete tekme attığını, para sesi duyunca içerisine baktığını ve malzemeleri ne olduklarını bilmeksizin cebine koyduğunu, kimseye göstermediğini ve satmaya çalışmadığını beyan ettiği, duruşmada alınan savunmasında ise suça konu eserleri çöpten bulduğunu, konuyu arkadaşlarına anlattığını ve ne olduklarını sorduğunu, tanımadığı birinin tarihi eserlerden anladığını söyleyerek kendisini Yenibedir Köyünde bulunan bir lokantaya çağırdığını, gittiğinde 8-10 kişinin kendisini karşıladığını, içlerinden birinin jandarma görevlisi olduğunu söylediğini ve eserleri kolluk görevlilerine teslim ettiğini beyan ettiği, somut olayda, 2863 sayılı Kanunun 67/2. maddesinde açıklanan “kültür varlığı ticaretine aykırı hareket etme” suçunun maddi unsurları olan, bildirimi yapılmamış olan kültür ve tabiat varlıklarının “satışa arz edilmesi”, “satılması”, “verilmesi”, “satın alınması” veya “kabul edilmesi” eylemlerinin hiçbirinin gerçekleşmediği, bu itibarla sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek mahkumiyetine dair hüküm tesis edilmesi,
Kabule göre de;
1- Dava konusu eserler üzerinde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadıkları tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, dosyanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğünde görevli uzmanlar tarafından hazırlanan rapor hükme esas alınmak suretiyle hüküm tesis edilmesi,
2- Dava konusu eserlerin 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi gereğince müzeye teslimine karar verilmesi ile yetinilmesi yerine, TCK’nın 54. maddesi gereğince müsaderelerine de karar verilmesi kanuna aykırı,
3- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.