Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/1447 E. 2018/12080 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1447
KARAR NO : 2018/12080
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Katılan-Sanık : …
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, taksirle yaralama, suç üstlenme
Hüküm : Katılan-sanık … için; TCK’nın 270/1-1.cümle, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddesi gereğince mahkumiyet;
Sanık … için; TCK’nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4. ve TCK’nın 89/1, 89/2-b-e, 22/3, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçundan sanık …’nın; suç üstelenme suçundan katılan-sanık …’nın mahkumiyetlerine ilişkin hüküm sanık ve katılan sanık müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında; sanığa isnat edilen bilinçli taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında sanık ve katılan-sanığın uzlaşmak istediklerini beyan etmelerine rağmen, usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp sonucuna göre sanığın eyleminin TCK’nın 179/3. maddesinde tanımlı trafik güvenliğinin tehlikeye sokma suçunu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi;
2-Suç üstlenme suçundan katılan-sanık …’nın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan-sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere göre, katılan – sanık müdafiinin sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kararın gerekçesinde asgari hadden ceza tayin edildiği ve hapis cezasının paraya çevrilmesinde teşdidin uygulandığı belirtilmesine rağmen, kısa kararda cezanın alt sınır üzerinde tayin edilmesi ve hapis cezasının paraya çevrilmesinde ise alt sınırdan uygulama yapılması suretiyle karışıklığa neden olunması,
Kanuna aykırı olup, katılan – sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.