Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/1206 E. 2019/10150 K. 14.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1206
KARAR NO : 2019/10150
KARAR TARİHİ : 14.10.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 50/4, 50/1-a, 52/4, 53/6. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafiileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanıklar … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri bakımından yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği, madde uyarınca bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için o mesleğin ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerektiği dikkate alındığında, dosya içeriğine göre inşaat işleri taşeronu olduğu belirtilen sanık …’ın ve şantiye şefi olduğu belirtilen sanık …’ın icra ettikleri mesleklerin ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen meslekler olmadığı nazara alınmadan çalışma hürriyetini kısıtlayacak şekilde soyut ifadelerle 2’şer yıl süre ile belirtilen işleri yapmaktan yasaklanmalarına karar verilmesi,
2)Sanıklar hakkında belirlenen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi esnasında netice cezaya esas gün tam sayıları ve uygulama maddeleri tam olarak gösterilmeyerek CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3)Hükmün ilgili kısımlarında sanıklar hakkında hükmedilen adli para cezaları taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen kısmın adli para cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesine karar verilmesi gerekirken, “taksitlerden birinin ödenmediğinde tamamının tahsiline, ödenmeyen para cezasının hapse çevrilmesine” şeklindeki ibareyle infazı kısıtlar şekilde karar verilmesi;

Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin (B) maddesinin “6.” bendi ile (C) maddesinin (6.) bendinin hükümden çıkarılması; hükmün sanık … hakkında belirlenen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin (B) maddesinin (4.) bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak TCK’nın 52/3. maddesi gereğince 760 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 50/4, 50/1-a ve 52/2. maddesi gereğince bir günlüğü taktiren 25,00 TL üzerinden paraya çevrilerek sanığın 19.000.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi, ; hükmün sanık … hakkında belirlenen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin (C) maddesinin (4.) bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak TCK’nın 52/3 .maddesi gereğince 305 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 50/4, 50/1-a ve 52/2. maddesi gereğince bir günlüğü taktiren 20,00 TL üzerinden paraya çevrilerek sanığın 12.100.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi; sanık … hakkında belirlenen adli para cezasına ilişkin (B) maddesinin (4.) bendinin “ikinci” paragrafında yer alan “”tahsil edilmesine, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “tahsil edileceğinin, ödenmeyen para cezasının hapse çevrilebileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi; sanık … hakkında belirlenen adli para cezasına ilişkin (C) maddesinin (4.) bendinin “ikinci” paragrafında yer alan “”tahsil edilmesine, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “tahsil edileceğinin, ödenmeyen para cezasının hapse çevrilebileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü sanığın sahibi olduğu inşaatta, diğer dosya sanıklarından taşeron …’ın emir ve gözetiminde çalışan kalıp ustası …’ın inşaatın 2. katında ve yerden yaklaşık 6.5 metre yükseklikte beton kalıbı sökme işi ile uğraşırken dengesini kaybederek zemine düşerek öldüğü olayda, sanığın meydana gelen inşaatın yürütülmesi için dosyanın diğer sanıklarından … ile “şantiye şefliği sözleşmesi” imzaladığı, imzalanan bu sözleşmenin bir nüshasının dosya arasında bulunduğu, incelenen sözleşme içeriğine göre inşaat işlerinin yönetiminin ve ilgili talimatlara uygun olarak devam ettiğinin denetiminin şantiye şefinin görevleri arasında sayıldığı, yine sanık ile “…. Yapı Denetim Ltd. Şti.” arasında imzalanan ve bir nüshası dosya kapsamında bulunan “yapı denetimi hizmet sözleşmesinin” (6.) maddesinin “ı” bendi uyarınca inşaat alanında işçi sağlığı ve iş güvenliği ile çevre sağlığı ve güvenliğinin korunması yükümlülüğünün yapı denetim kuruluşuna devredildiğinin anlaşıldığı, sanıklardan …’ın savcılıkça alınan 17/11/2014 tarihli ifadesinde, ölen sanık … tarafından sigorta ettirilmiş ise de kendi işçisi olduğunu ve sanık … ile aralarında yazılı olmasa da kazaya konu işi de kapsayacak şekilde taşeronluk sözleşmesi bulunduğunu ve sanık …’in kendisine ödeme yapmak dışında sorumluluğuna neden olabilecek bir eyleminin olmadığını belirttiği, belirtilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde inşaatın sahibi olan sanık …’in iş sağlığı ve güvenliği bakımından gerekli görevlendirmeleri yapmış olduğu, meydana gelen neticede kendisine kusur atfedilemeyeceği, sanık …’in kusur durumunun değerlendirilmesi bakımından dosya kapsamında bulunan 23/12/2014 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğu gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.