Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/9922 E. 2018/1674 K. 19.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/9922
KARAR NO : 2018/1674
KARAR TARİHİ : 19.02.2018

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 10.927,31 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava dilekçesinde davacı lehine 30/04/2008-18/01/2010 tarihleri arasındaki 628 günlük süreye dair tazminat isteminde bulunulmasına karşın, davacı vekilinin 11/12/2014 havale tarihli tavzih talepli dilekçesinde, Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/229 esas, 2013/231 karar sayılı dosyasına konu yol tutuklama süresi yönünden de tazminat talep edildiğinin ve anılan dilekçenin ıslah dilekçesi niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 177/2 maddesi gereğince, davacı tarafın bu talebinin davalı tarafa bildirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kabule göre de;
1- Dosya kapsamında bulunan ceza infaz kurumu müdürlüğünün yazılarında; tazminat talebinin dayanağını oluşturan Manavgat 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 02/05/2008 gün ve 2008/8 sorgu sayılı davacı hakkında düzenlenen tutuklama müzekkerelerinden, “suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma” suçuna dair tutuklama müzekkeresinin infazına başlandığı, “insan ticareti yapmak” suçuna dair tutuklama müzekkeresinin ise infaz için sıraya alındığı ve infaz görmediği, İzmir 14.Sulh Ceza Mahkemesinin 16/02/2013 gün ve 2013/92 sayılı “insan ticareti yapma” suçuna dair tevkif müzekkeresinin ise 16/02/2013-21/02/2013 tarihleri arasında infaz gördüğünün belirtildiği, davacının 02/05/2008-18/01/2010 tarihleri arasında 626 gün süre ile infaz gören üzerine atılı “suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçuna” dair beraat hükmünün 14/04/2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının ise 04/12/2013 tarihinde açıldığı, bu suça dair beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen 1 yıl içinde tazminat davasının açılmadığı gözetilerek 02/05/2008-18/01/2010 tarihleri arasındaki 626 gün için tazminat isteme şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla; davacının 2 gün gözaltı, 5 gün tutukluluk olmak üzere 7 gün hürriyetinden yoksun kalması nedeniyle hesaplamanın bu süre göz önüne alınarak yapılması yerine 633 gün haksız yere hürriyetinden yoksun kaldığından bahisle hakkında fazla maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi,
2- Davacı tarafça dava dilekçesinde hükmolunacak tazminata gözaltına alma tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulması karşısında, davacı hakkında iki farklı dönemde koruma tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, gözaltına alma ve tutuklama dönemi için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu koruma tedbiri tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 19/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.