Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/9914 E. 2020/7246 K. 17.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/9914
KARAR NO : 2020/7246
KARAR TARİHİ : 17.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür
Sanığın Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 14.02.1986 tarih ve 1918 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli ve aynı zamanda 3. derece arkeoliojik sit alanında bulunan Veledi Yaniç Camiinin merdiveninin üçüncü basamağında kazı yaptığı ve caminin demir kapı menteşesine zarar verdiği iddiasıyla 2863 sayılı Kanunun 74/1 ve TCK’nın 152/1-a maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında; dosya kapsamında bulunan görgü tespit tutanağı ve olay yeri inceleme raporlarında Veledi Yaniç Caminin eklentisi olan ezan okuma bölümünde demir parmaklık olan kapı alt menteşesinin çıkık, taş olan basamaklardan alttan üçüncü basamağın zarar görmüş olduğunun belirtildiği, her ne kadar sanık aşamalardaki savunmalarında camiye namaz kılmak için gittiğini belirtmiş ise de; olayın görgü tanığı olan … ve Rüstem Doğru’nun beyanlarında yakalanamayan bir şahsın caminin merdiveninde kazı yaptığı sırada sanığın 16 Z 2354 plakalı araçta beklediği, etrafda bulunan halkın tepkisi üzerine aracıyla hızla olay yerinde uzaklaştığını belirttikleri ve teşhis tutanağına göre sanığı teşhis ettikleri, kolluk kuvvetlerince yapılan araştırma neticesinde sanığın kullandığı 16 Z 2354 plakalı aracın yanına yaklaşıldığı sırada sanığın aracın sağ ön kapısına hızla yaklaştığı, aracın sağ kapısını açarak koltuk altına birşeyler saklamaya çalıştığının görüldüğü, araçta yapılan aramada sağ ön tarafında 1 adet murç, 1 adet balyoz, 1 adet demir saplı büyük demir ele geçirildiği, ayrıca sanığın üzerinde yapılan aramada üzerinden ”İznik Elmalı Köyünde toprak höyük var.Arkadaşın tarlası çok Almanlar önceden gelip üç boyutlu görüntülü makineyle bakmışlar. Yahut lahit var demiş adamın babası izin vermemiş şu an bor var sizin bilginiz var mı işiniz olur mu” şeklinde yazı bulunan bir not kağıdı bulunduğu dikkate alınarak sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği, sanık hakkında düzenlenen 29/01/2014 tarihli iddianamenin içeriğinde de kaçak kazı nedeniyle camiye zarar verildiğinin de belirtildiği dikkate alınarak sanığın eyleminin “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığının zarar görmesine kasten sebebiyet verme” suçunu oluşturduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kararın hukuka aykırı olduğuna, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceği ihtarının yapılmamış olması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin devamına, “TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtaratına” cümlesinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 17.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.