Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/924 E. 2018/10464 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/924
KARAR NO : 2018/10464
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1-2-b, 62/1, 52/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, katılan sıfatı alan …’ın müşteki olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir bir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
TCK’nın 89/1. maddesinde hapis cezası ile adli para cezasının seçenek yaptırım olarak öngörüldüğü, uygulama yapılırken hürriyeti bağlayıcı cezanın tercih edilmiş olması nedeniyle, aynı Kanun’un 50/2. maddesi hükmü uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında sonuç ceza olarak tayin edilen 7 ay 15 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında hesap hatası yapılarak 4500 TL yerine 3000 TL adli para cezasına hükmedilmesi,aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, mahkumiyet kararının kanuna aykırı olduğuna, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53/6. maddesinde “belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin belirtildiği gözetilmeksizin, sanık hakkında sürücü belgesinin ne kadar süreyle geri alındığının hükümde belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.