Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/912 E. 2017/2573 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/912
KARAR NO : 2017/2573
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 23/09/2016
Esas – Karar No : 2016/999 değişik iş

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet ve mühür bozma suçundan sanıklar … ve …’ın, 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62 (iki kez) ve 52/1-2-3. maddeleri uyarınca 5 ay ve 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para (sanık … hk.), 5 ay ve 1 yıl 8 ay hapis ve 4 gün adli para (sanık … hk.) cezaları ile cezalandırılmalarına, sanık … hakkında kurulan hükümlerin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2013 tarihli ve 2010/637 Esas, 2013/23 sayılı kararına sanık … müdafii tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/06/2015 tarihli ve 2015/691 değişik iş sayılı kararını müteakip, sanık … hakkında verilen mahkumiyet kararlarının bozulmasına dair Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 17/04/2015 tarihli ve 2014/1415 Esas, 2015/6768 sayılı ilamını takiben, sanık … hakkında yeniden yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı Kanunun 203/1, 62 (iki kez) ve 52/2. (iki kez) maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para ile 3.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanunun 231/5. maddesi uyarınca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2016 tarihli ve 2015/508 Esas, 2016/541 sayılı kararına sanık … müdafii ile katılan kurum vekilince yapılan itirazların kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2016 tarihli ve 2016/999 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre;
1- Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2013 tarihli ve 2010/637 Esas, 2013/23 Karar sayılı dosyasında, katılan … lehine vekalet ücretine karar verilmesi nedeniyle mükerrer olarak yeniden vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, keza birleşen Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2011 tarihli ve 2010/776 Esas, 2011/528 Karar sayılı dosyasında sanık …’ın mahkeme huzurunda alınan 28/07/2011 tarihli celsedeki savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesi dikkate alındığında, merciince sanık müdafii ve katılan kurum vekilinin itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
2- Kabule göre de, merciince katılan kurum vekilinin vekalet ücreti yönünden itirazının kabulüne karar verilmiş ise de, mercii tarafından yapılan itiraz incelemesi sonucunda itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271/2. maddesi hükmü doğrultusunda itirazın esası hakkında da karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir
karar verilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun
309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 19/12/2016 gün ve 94660652-105-16-13203-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05/01/2017 gün ve 2016/401766 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 gün ve 2012/10 – 534, 2013/15 E. K. sayılı kararının, hükmün açıklanması şartlarını etkileyebilecek hukuka aykırılıkların da merciince değerlendirilmesine yönelik olup, itiraz merciinin, temyiz mercii yerine geçerek henüz hukuki varlık kazanmamış olan hükmü ve dolayısıyla bu hükme varlık kazandıran tüm olguları denetlemesine imkan vermediği, bu nedenle, katılan … vekilinin vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin itirazının da, hükmün açıklanması halinde Yargıtay tarafından yapılacak denetimde değerlendirilip karara bağlanacağı;
2- Sanık … hakkında 24/08/2010 tarihli iddianame ile imar kirliliğine neden olma ve mühür bozma suçlarını işlediği iddiasıyla dava açıldığı, Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/637 Esas, 2013/23 Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılamada, 29/06/2011 tarihli duruşmada müdafii huzuru ile sanığın savunmasının alındığı, ancak, 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesi gereği sanığa, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul edip etmediğinin sorulmadığı, diğer yandan, adı geçen sanık hakkında 10/11/2010 tarihli iddianame ile de, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldığı, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/776 Esas, 2011/528 Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılamada, 28/07/2011 tarihli duruşmada müdafii huzuru ile savunması alınan sanığın, hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasını istediğini beyan ettiği, daha sonra, 25/10/2011 tarihli birleştirme kararı ile, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/776 Esas, 2011/528 Karar sayılı dosyasının, Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/637 Esas, 2013/23 Karar sayılı dosyası ile birleştirildiği, yapılan yargılama sonunda, 23/01/2013 tarihli karar ile 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin, Dairemizin 17/04/2015 tarih ve 2014/1415 – 2015/6768 E. K. sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilamına uyularak devam eden yargılamada, 21/06/2016 tarih ve 2015/508 Esas, 2016/541 sayılı karar ile sanık hakkında her iki suçtan ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği;
Sanık …’ın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ettiğine dair beyanının, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılıp birleşen Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/776 Esas, 2011/528 Karar sayılı dosyasında mevcut olduğu, 25/10/2011 tarihli birleştirme kararından önce alınan söz konusu beyanın, mühür bozma suçundan açılan dava yönünden de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin sanık tarafından kabul edildiği anlamına gelmediği, kovuşturma evresinin hiçbir aşamasında sanığın, mühür bozma suçunun sabit görülmesi halinde, hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasını isteyip istemediğine yönelik bir beyanının bulunmadığı anlaşılmakla;
Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın kabulüne dair 23/09/2016 tarihli ve 2016/999 değişik iş sayılı kararında, mühür bozma suçu yönünden sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul edip etmediğinin sorulmaması nedeniyle bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirildiğinden, anılan karara yönelik kanun yararına bozma talebinin mühür bozma suçu yönünden REDDİNE, sanık müdafinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçuna yönelik ve katılan … vekilinin vekalet ücretine yönelik itirazlarının kabulü yukarıda açıklanan gerekçelerle isabetli olmadığından, Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin
23/09/2016 tarihli ve 2016/999 değişik iş sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca bu sebeplerle BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30/03/2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.