Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/8896 E. 2019/4932 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8896
KARAR NO : 2019/4932
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 50/1-a, 52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’in aracı ile seyri sırasında gereken dikkat ve özeni göstermeyerek karşı şeride geçtiği ve karşı yönden gelen araca çarparak katılanların yaralanmasına neden olduğu olayda, sadece şerit ihlalinde bulunduğu, hatalı sollama yapmadığı anlaşılması karşısında, tebliğnamede bilinçli taksir koşullarının oluştuğuna ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya içeriğine göre, 10.12.2011 günü saat 02:00 sıralarında sanık sürücü …’in, yönetimindeki otomobil ile yerleşim yeri dışında, 7 metre genişliğinde, iki yönlü, eğimsiz, düz, kuru, asfalt kaplama yolda Ulubey yönünden Uşak yönüne seyrederek olay yeri yol bölümüne geldiğinde, karşı yönden seyreden sürücü … yönetimindeki kamyonet ile çarpışması sonucu …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde, eşi …’ın ise 3. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin basit, bir kişinin ise nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması; aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, lehe hükümlerin uygulanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında 5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 4. bendinde yer alan “TCK’nın 50/1-a maddesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve TCK’nın 52/2. maddesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 11/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.