Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/8644 E. 2019/4810 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8644
KARAR NO : 2019/4810
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 2-b, 22/3, 53/1, 3. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, eksik araştırma ile karar verildiğine, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suç tarihinde sabıkası bulunmayan, lehine olan hükümlerin ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması talebinde bulunan ve aşamalarda pişmanlık gösteren sanık hakkında, “sanığın geçmişteki hali ve kişilik özellikleri, yargılama sürecinde herhangi bir pişmanlık göstermediği dikkate alınarak bir daha suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmadığı, sosyal ve ekonomik durumu” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeler ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi ile TCK’nın 50. maddesindeki paraya çevirme hükümlerinin tartışılmaması,
2- Bilinçli taksirin uygulanmasına ilişkin TCK’nın 22/3. maddesinin, temel ceza maddesi olan 89/1. maddesinden sonra uygulanması gerektiği halde, artırıma ilişkin 89/2-b maddesinden sonra uygulanması,
3-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.