Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/8630 E. 2019/4801 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8630
KARAR NO : 2019/4801
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 1-TCK’nın 89/4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-TCK’nın 179/3, 2, 50/1-a, 52/2, 4, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Taksirle yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın, 167 promil alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki aracı ile katılan …’nin sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpması neticesinde, katılanın aracında bulunan eşinin ve çocuklarının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları olayda, gereken dikkat ve özeni göstermeyen sanığın, eylemini bilinçli taksir ile gerçekleştirdiği gözetilmeden hüküm tesisi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir sebebe dayanmayan temyiz itirazının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise,
a-Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın, 167 promil alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki aracı ile katılan …’nin sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpması neticesinde, katılanın aracında bulunan eşinin ve çocuklarının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları olaya ilişkin olarak taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonunda taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilmiş ise de, TCK’nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise birden fazla kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda sanığın taksirle yaralama suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı gözetildiğinde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ”hüküm verilmesine yer olmadığına” kararı verilmesi yerine bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de,
2-Sanık hakkında hükmedilen 1 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, adli para cezasının belirlenmesinde esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanabilmesi için sonraki suçtan hükmedilen cezanın hapis cezası olması gerektiği gözetilmeksizin, neticeten adli para cezasına mahkum edilen sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.