Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/6762 E. 2019/5434 K. 22.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6762
KARAR NO : 2019/5434
KARAR TARİHİ : 22.04.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1 ve 22/6. maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına

Taksirle öldürme suçundan sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafiinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Olay günü saat: 11.00 sıralarında Erçek gölü kenarına piknik yapmak amacıyla giden sanıklar ve bir grup akrabalarının, burada bir süre vakit geçirdikten sonra uykusu gelen sanıklardan ….’in kızı olan 20.06.2012 doğumlu …’i bulundukları yere 3 metre mesafede bulunan sanıklar ve tanıklar beyanlarına göre cam ve kapıları açık olan aracın içerisine yatırdıkları, 30 dakika ila 1 saat arasında bir zaman sonra yanlarında bulunan bir akrabalarının araç içerisine bindiğinde çocuğun mor renk aldığını fark etmesi üzerine araç ile hastaneye götürdükleri, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak öldüğü olayda, ölümden sonra Van Adli Tıp Kurumunca yapılan otopsinin ardından ölüm sebebinin tespit edilememesi üzerine otopside tespit edilen bulgular ve analizler dosya ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilerek ölüm sebebi hakkında görüş istendiği bahsi geçen rapor da ise ölümün “…. Otopsisinde dış muayenesinde travmatik değişim tanımlanmadığı, iç muayenesinde kafatasında kırık, kafa içi kanama, beyin doku harabiyeti, beyin kanaması, iç organ ve büyük damar yaralanması tespit edilmediğinden çocuğun travmatik bir tesirle öldüğünün tıbbi delilinin bulunmadığı, otopsisinde alınan doku örneklerinin Kimya İhtisas Dairesinde yapılan incelenmesinde aranan toksik maddelerin bulunmadığı bildirildiğine göre; çocuğun zehirlenerek öldüğünün tıbbi delilleri bulunmadığı, adli dosyada kayıtlı bulgularda ve tıbbi belgelerde: 16.08.2014 tarihinde ailesi ve akrabaları ile pikniğe gittiği, annesinin beyanına göre 2 bardak çay içtikten sonra uyuyakaldığı, bunun üzerine annesinin kızını piknik yaptıkları yere 3 metre mesafedeki pikniğe geldikleri araç içerisine yatırdığı, aracın kapılarının ve pencerelerinin açık olduğu, ve aracın ağacın altında gölgede bulunduğu, akrabalarından birinin aracın içerisindeki telefonunun çalması üzerine araca geldiğinde kızın morarmış bir vaziyette yattığını gördüğü, durumu annesine haber verdiği, hemen 112 ekiplerini arayarak yardım istedikleri, daha sonra kendi araçları ile çocuğu Van İpekyolu Hastanesine getirdikleri, hastanede düzenlenmiş tıbbi belgede ölü olarak geldiği, aspire edildiği, geleni olduğu, 45 dakika yapılan resüsitasyona cevap vermeyince ölü olarak kabul edildiği, olay yeri inceleme raporu dosyada bulunmadığı, ölü muayenesi ve otopsisi yapıldığı, otopsisinde iç muayenede: trakeada yoğun köpüklü sıvı olduğu görüldüğü, her iki akciğerin aşırı sıkışık ve gergin görünümde olduğu, bazallerinde açık renk değişimi olduğu,rakea ve ana bronşlarda tıkayıcı vasıflı herhangi bir cisim görülmediği ancak yoğun homojen köpüklü sıvı varlığına rastlanıldığı, akciğer kesitlerinde yoğun kanlı köpüklü sıvı çıkışı görüldüğü, kalbin yüzeyinde yaygın kanamalar izlendiği, karaciğerin hiperemik olduğu, mide ve barsakların ileri derecede gaz ile dolu olduğu, midenin açıldığı ve boş bulunulduğu, diğer batın organlarının ağır hiperemik izlendiği,alınan iç organ örneklerinin histopatolojik incelemesinde: kalbin makroskopisinde 6,5×2,5 cm ölçülerinde kalp piyesi olduğu, sağ ventrikül duvar kalınlığı: 0,2 cm, sol ventrikül duvar kalınlığı: 1 cm olarak ölçüldüğü, kalpte kapaklarda anomali izlenmediği, patolojik bulgu görülmediği, hiperemik beyin, beyincik ve beyin sapı olduğu, özellik göstermeyen kalp dokusu olduğu, pnömoni bulguları izlenen atelektatik akciğer olduğu; konjesyone karaciğer ve böbrek örnekleri olduğu tanısına varıldığı kayıtlı olduğu olayın ve ölümün meydana geliş şekli, tanık beyanları, otopsisi ve alınan iç organ örneklerinin histopatolojik tetkikinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde çocuğun ölümünün akciğer enfeksiyonu (pnömoni) sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği..” gerekçesiyle pnömoni sonucu gerçekleşmiş olduğunun bildirilmesi karşısında; önceden bir rahatsızlığı bulunmadığı beyan edilen çocuğun olayın öyküsü de değerlendirildiğinde araç içerisinde havasız kalması neticesinde tespit edilen nedenle ölümün meydana gelip gelmeyeceği, bu tip bir rahatsızlığın birden ortaya çıkarak ölüme neden olup olmayacağı, ölümün doğal nedenle meydana gelip gelmediği ile sanıkların çocuğu araç içerisinde bırakmaları şeklinde meydana gelen eylemleri ile ölüm arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağı hakkında Adli Tıp Üst Kurulundan görüş alındıktan sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Ölenin babasının amcası olduğu söylenen sanık …’in TCK’nın 22/6. maddesinden faydalanabilecek durumda olmadığı gözetilmeden sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak, BOZULMASINA 22/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.