Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/6696 E. 2020/6950 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6696
KARAR NO : 2020/6950
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Müşteki : Kültür ve Turizm Bakanlığı
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
Temyiz Edenler : Katılan vekili, o yer Cumhuriyet savcısı

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, müşteki kurumun 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında, Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 22.12.1990 gün ve 909 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli kilisede kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptıkları iddiasıyla açılan kamu davasında; 29.08.2014 tarihli olay, yakalama, muhafaza altına alma ve olay yeri görgü tespit tutanağına göre; muhtar olan tanık …ın kilisede kaçak kazı yapıldığı yönündeki ihbarı üzerine olay yerine gidildiği, kilise içerisine girildiğinde yaklaşık 10 metre ileride duvar dibinde ssç …’in olduğu, önünde taşlar üzerine konmuş ekmek karpuz gibi yiyeceklerin bulunduğu, ilerleyerek kilise içerisine girildiğinde kapı önünde sanık …’ın olduğu, el feneri ile ilerleyerek içeri geçildiğinde kapıdan yaklaşık 5 metre ileride toprak yığını ve kazı alanının yanında sanık …’in bulunduğu, el feneri çukur kısma tutulduğunda çukur içerisinde sanık …’in bulunduğu ve elinde yeni kazılmış toprakla dolu kova olduğu, kazı alanının içerisine seslenildiğinde iç kısımdan sanık …’in çıktığı, yukarı kısımdan bakıldığında kazı alanının tabanının görülmediği, üst kısmının eskiden kazılmış olduğu, iç tarafında yeni kazılma emarelerinin bulunduğu, yaklaşık derinliği 2 metre olan alana inildiğinde uzunluğu 2 metre kadar olan boğaz şeklindeki kısımdan geçildiğinde 1,5 metre yüksekliğindeki alanda zeminde duvar kısmında gizlenmiş vaziyette sanık …’in yakalandığı, kazı alanı yanında kova ve naylon ip, ilk iniş kısmında beyaz renkli içi toprakla dolu beyaz renkli kova, aşağıya inildiğinde en son kazılan zeminde şarjlı el feneri, kazma, taş kırma çekici, demir keski, demir profil, kürek ele geçirildiği, mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda, kilisede iki adet kaçak kazı çukuru tespit edildiği, ilkinin yaklaşık 1 metre derinliğinde, diğerinin ise 1,5 metre derinliğinde olduğu, zeminden çıkarılan molozlar dikkate alındığında bu çukurun kısa sürede açılamayacağı, kazı mahallindeki verilerden ve kazı aletlerinden burada yapılan kazıların define bulmak amacıyla olduğu, izinsiz kaçak kazının korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiş yapıda gerçekleştirildiğinin belirtildiği, her ne kadar sanıklar ve suça sürüklenen çocuk aşamalardaki savunmalarında, olay yerine piknik yapmak, alkol almak sohbet etmek amacıyla gittiklerini, kilise içerisine merak ettikleri için girdiklerini, kazı aletlerinin kendilerine ait olmadığını, kaçak kazı yapmadıklarını, olay yerinin daha önceden kazılmış olduğunu, yaklaşık 25 dakika kadar orada kaldıklarını, o kadar kısa sürede suça konu yerin kazılmasının mümkün olmadığını belirterek suçlamayı kabul etmemişler ise de; olay tutanağına göre sanık …’in elinde yeni kazılmış toprakla dolu kova ile yakalanması, kazı çukurunun iç tarafında yeni kazılma emarelerinin tespit edilmesi, olay yerinde kazı aletlerinin bulunması, sanıklardan Samet ve Alperen’in kazı çukurunun içinde gizlenmiş vaziyette yakalanmaları, tanık …ın beyanları karşısında sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli kilisede, fikir ve eylem birliği içerisinde kültür varlığı bulmak amacıyla kazı yaptıkları anlaşılmakla;
1- Sanıklar ve suça sürüklenen cocuk hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümle uyarınca mahkumiyetlerine dair hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ve hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi,
2- Adli emanetin 2014/3605 sırasında kayıtlı olup, suçta kullanılan eşyaların, 5237 sayılı TCK’nın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.