Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/6619 E. 2021/7183 K. 21.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6619
KARAR NO : 2021/7183
KARAR TARİHİ : 21.10.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2, 51/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tebliğnamede hükmün duruşma talepli olarak temyiz edildiği belirtilmiş ise de, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması ve duruşma talebinin uygun bulunmaması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, Gümüşhane ili, Kelkit ilçesi, Sadak köyü … pafta … parselde bulunan, Mülga Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 05.04.1988 tarih 8 nolu kararı ile III. Derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilen parselde, izinsiz olarak Z+1 katlı karkas betonarme bina inşa etmek suretiyle 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesinde düzenlenen suçu işlediği, her ne kadar sit kararın mahallinde ilan edilip edilmediği mahkemece araştırılmamış ise de, sanığın savcılıkta alınan beyanında sit alanı olduğunu bildiğini kabul etmesi, mahkemedeki savunmasında binayı yapmak için gerekli yerlere müracaat ettiğini ancak izin çıkmadığını, buna rağmen ev yaptığını belirtmesi karşısında eylemin hukuka aykırı bir zeminde gerçekleştiği dikkate alınarak sanığın inşai faaliyette bulunduğu yerin sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu, dosya kapsamında bulunan mevcut bilirkişi raporları ile sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın beraate karar verilmesi gerektiğine, katılan vekilinin erteleme hükümlerinin usul ve yasaya aykırı olduğuna dair sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
15.11.2013 tarihli tutanak ile İshak Yeğen’e ait 8 patfa 2302 parselde iki katlı inşaat yapıldığı, betonun dökülerek üst katında kalıp çakımı yapıldığının tespit edilmesi sonrasında kamu davası açılmadan önce inşai ve fiziki müdahalelere devam edildiği, soruşturma aşamasında düzenlenen 20.03.2014 tarihli uzman raporunda; Z+l katlı karkas durumda olan bir binanın yapılmakta oldugu, halen çalışmaların devam ettiği ve beton kirişler dışında duvarlarının yapılmadıgının belirtildiği, 16.04.2014 tarihli yapı tatil zaptında ise binanın duvarlarının tuğla ile örülü çatısı kiremitle kapatılmış, kaba işçiliği bitmiş şekilde olduğunun tespit edilmesi karşısında; eylemlerin zincirleme olarak devam ettiği dikkate alınarak TCK’nın 43/1. maddesi ile ceza artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceği ihtarı yapılırken dayanak kanun maddesi olan TCK’nın 52/4. maddesinin belirtilmemesi,
2-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenirken dayanak kanun maddesi olan TCK’nın 51/3. maddesinin belirtilmemesi,
3-Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği ihtarı yapılırken dayanak kanun maddesi olan TCK’nın 51/7. maddesinin belirtilmemesi,
4-Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı ihtarı yapılırken dayanak kanun maddesi olan TCK’nın 51/8. maddesinin belirtilmemesi,
5-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
6- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 01/01/2013 olarak belirtilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.