YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5703
KARAR NO : 2018/11522
KARAR TARİHİ : 03.12.2018
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 51/1-3-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık, katılanlar vekili, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın kendi şeridinde giderken sola dönmek istediği esnada sokak lambası olmayan yerde motorsikletin karanlık sokaktan çıkması nedeniyle kazanın gerçekleştiğine, kusurunun bulunmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine, katılanlar vekilinin iki kişinin vekili olmasına rağmen sadece bir kişinin vekilliğinden dolayı vekalet ücretine hükmedildiğine, dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan kamu davasının açıldığı, mahkemenin de belirtilen eksikliği gidermediği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
2- İki sınır arasında temel ceza belirlenirken, cezanın alt ve üst sınırını oluşturan ceza miktarları, suçun işleniş biçimi, kusur durumu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığının dikkate alınması esas olup, dava konusu olayda sanık asli kusurlu olmakla birlikte, iki kişinin nitelikli şekilde yaralanması, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet, hakkaniyet ve nesafet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi ve alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında eksik ceza tayini,
3- CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde “Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların” gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş olmasına rağmen, lehe hüküm talebi bulunan sanık hakkında, TCK’nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımların sanık hakkında uygulanıp uygulanmaması hususunun kararda tartışılmaması
4- Katılanların Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, tarafından düzenlenen 31.12.2012 tarihli adli raporuna göre katılanların yaralanmalarının organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması veya yitirilmesi niteliğinde olup olmadığının belirlenebilmesi için 12 ay sonra muayene edilmesi gerektiği bildirilmesine rağmen katılanların kati raporu aldırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.