Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/5025 E. 2020/4727 K. 16.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5025
KARAR NO : 2020/4727
KARAR TARİHİ : 16.09.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile;2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 62/1, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 62/1, 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. ve 1 fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2011 tarihli ve 2009/344 esas, 2011/152 karar sayılı kararının 11/05/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 02/09/2014 tarihinde TCK’nın 86/2, 86/3-a maddesinde tanımlanan eşe karşı kasten yaralama suçunu işlediği ve Fethiye 6. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 04/12/2014 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Fethiye 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 2014/638 Esas, 2015/107 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Suçtan zarar gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığına dava ihbar edilmediğinden, 11/02/2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulünce kesinleştiğinin ve beş yıllık denetim süresinin başlaması ile 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğunun kabul olunamayacağı, bu durumda, sanık yönünden zamanaşımını kesen en son işlem 07/10/2009 tarihli savunma olup, 11/02/2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı usulünce kesinleşmediğinden, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlendiği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına dair 26/02/2015 tarihli kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 67/4. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 10/04/2008 yılından tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki hükmün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 16/09 /2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.