Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/5005 E. 2019/124 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5005
KARAR NO : 2019/124
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/10/2018 tarih 2018/4-394 esas ve 2018/478 sayılı kararında da değinildiği üzere daha önce tarafların veya taraflardan birinin kabul etmemeleri nedeniyle sonuçsuz kalan uzlaştırmanın maddi ceza hukuku boyutunu ilgilendirmeyen, münhasıran uzlaştırma yöntemine yönelik olması nedeniyle usule ilişkin olduğu konusunda kuşku bulunmayan değişikliğin, derhal uygulama ilkesinin “zorunlu bir gereği olarak daha önce usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesini gerektirmediğinin ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdurların velisi olan …’ın kendisine yapılan uzlaşma teklifine olumsuz yanıt verdiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamedeki 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 254. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değişiklik gereği yeniden uzlaştırma işlemlerinin yapılması amacıyla bozma talep eden görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın kusur durumuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak,
Sanığın idaresindeki kamyonet tipi aracıyla gündüzün bölünmüş yolda seyri sırasında lastiğinin patlaması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağındaki kaldırıma çıktığı burada aynı yönde yürümekte olan katılanlara çarparak birisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek diğerinin ise hayati tehlike geçirecek ve 6. derece kırık meydana gelecek şekilde yaralanmasına tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda, alt sınırdan uzaklaşılmasında isabet bulunmakla birlikte iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, cezanın alt ve üst sınırını oluşturan ceza miktarları, suçun işleniş biçimi, kusur durumu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığının dikkate alınması esas olup, dava konusu olayda sanık tam kusurlu olmakla birlikte, kazanın meydana geliş biçimi, adalet, hakkaniyet ve nesafet kurallarına göre uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşditin derecesinde yanılgıya düşülerek alt sınırdan fazla uzaklaşılmak suretiyle ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 08/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.