Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/4732 E. 2018/11993 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4732
KARAR NO : 2018/11993
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-d, 22/3, 62/1, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan kamu davasının açıldığı, mahkemenin de belirtilen eksikliği bozma sonrası yapılan yargılama aşamasında gidermediği anlaşılmakla, 6763 sayılı Yasa’nın 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı yasanın 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
2-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
3-Mağdurun olay sonucu yüzde sabit iz meydana gelecek şekilde yaralanması sebebiyle, sanık hakkında TCK’nın 89/1. maddesi gereğince tayin edilecek temel ceza üzerinden, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasından sonra TCK’nın 89/2-d maddesi ile arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Sanığa ait dosya kapsamında mevcut adli sicil kaydı incelendiğinde, tekerrüre esas alınan sabıkasının kasıtlı suça ilişkin olduğu, TCK’nın 58/4. maddesi uyarınca kasıtlı suça ilişkin mahkumiyetin, taksirli suç açısından tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.