YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3892
KARAR NO : 2018/11566
KARAR TARİHİ : 03.12.2018
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 50/1-a, 50/4, 52/2, 52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar ile taksirle öldürme suçuna ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A)Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, sanık hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına, sanık tarafından yapılan itirazın Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/345 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak karara bağlandığı anlaşılmakla, dosyanın bu sanık yönünden incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B) Sanık hakkında taksirle öldürme suçundan verilen karara yönelik temyiz incelenmesinde;
Olay günü sanığın sevk ve idaresindeki otomobille ana yol üzerinde seyir halinde iken bilinemeyen bir sebeple direksiyon hakimiyetini kaybederek su kanalına yuvarlanarak eşi ve baldızının ölümüne tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda ; sanığın asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği, sanığın taksirinin yoğunluğu ve iki kişinin öldüğü gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden yeterince uzaklaşılmadan yazılı şekilde ceza tayin edilmesi ve sanığın olay günü 108 promil alkollü olarak araç kullanırken müteveffanın ölümüne sebep olduğu, dolayısıyla eylemi bilinçli taksirle gerçekleştirdiği halde hakkında TCK’nın 22/3. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 1.f bendinin hükümden çıkarılarak, yerine ” Sanığa verilen hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesi göz önüne alınarak TCK’nın 52/3. maddesi gereğince 605 gün adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 50/1-a ve 52/2. maddesi gereğince bir günlüğü taktiren 20,00 TL üzerinden paraya çevrilerek 12.100 TL adli para cezasına çevrilmesine” ibarelerinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.