Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/3680 E. 2020/3713 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3680
KARAR NO : 2020/3713
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya muhalefet
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/4, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça konu müdahalelerin gerçekleştirildiği bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı olması nedeniyle, tabiat varlıkları ve doğal sit alanları yönünden yetkili olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü adına bulunan katılma talebinin reddine karar verilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nın 50/2. maddesinde yer alan, “suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez” düzenlemesi göz ardı edilerek, seçimlik cezalardan hapis cezası tayini tercih edilmesine rağmen, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın, Finike İlçesi Limyra antik kentinde bulunan ve 1. derece arkeolojik sit alanında yer alan taşınmazındaki terasını betonarme direk üzerine betonarme döşeme yapmak suretiyle izinsiz olarak genişlettiği, suça konu yerin Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 09.02.2004 tarih 2118 karar ve 18.04.2011 tarih 5040 sayılı kararları gereği 1. derece arkeolojik sit alanında yer aldığı ve bu kararların mahallinde ilan edildiğine dair ilan tutanaklarının dosya kapsamında mevcut olduğu, sanığın savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul ettiği, mahallinde yapılan keşif neticesinde inşaat ve arkeolog bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlardan anlaşıldığı üzere sanığın eyleminin izinsiz inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğu, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 04.02.2015 tarihli cevabi yazısında; suç tarihi itibariyle suça konu taşınmazın bulunduğu yerin bünyelerinde bulunan koruma uygulama ve denetim şube müdürlüğünün (kudeb) sorumluluk alanında olduğunun belirtildiği dikkate alınarak sanığın eyleminin bünyesinde kudeb bulunan idareden izin almaksızın inşai ve fiziki müdahalede bulunmak suretiyle 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ihtiyaç nedeniyle küçük onarımlar yaptığına, eksik inceleme sonucu verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarının yapılmamış olması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının adli para cezasına çevirmeye ilişkin üçüncü fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 5 ay hapis cezasının sanığın şahsi ve ekonomik hali, suçun işleniş özelliği nazara alınarak TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince 150 tam gün adli para cezasına çevrilmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince, sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak verilen adli para cezasının, TCK’nin 52/4 maddesi gereğince birer aylık taksitler halinde 10 eşit taksitle tahsiline, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtaratına” cümlelerinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.