Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/3624 E. 2017/7924 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3624
KARAR NO : 2017/7924
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği

Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/07/2016 tarihli ve 2016/94493 soruşturma, 2016/59825 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/08/2016 tarihli ve 2016/3667 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müştekinin olay günü sevk ve idaresinde olan … plakalı arabasına, … plakalı aracın çarparak uzaklaşması neticesinde maddi hasar oluştuğunu belirttiği, Kartal İlçe Trafik Denetleme Büro Amirliği tarafından düzenlenen 01/07/2016 tarihli kaza değerlendirme raporu ile müştekinin aracının sağ ön kapı, sağ ön çamurluk ve sağ orta marşpiyerin hasarlı olduğunun tespit edilmesi karşısında, … plaka sayılı aracın kime ait olduğunun ilgili sistemden sorgulanarak, olay günü aracı süren kişinin tespit edilmesini müteakip, beyanının alınması, yine olay yerine ilişkin kamera kaydının olup olmadığının belirlenmesi ve araca ilişkin hasar tespit tutanağı ile oluşan hasarın maddi boyutunun tespiti ile mala zarar verme suçu bakımından da bir değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmakla soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi, sonucuna göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle CMK’nın 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 13/06/2017 gün ve 94660652-105-34-13498-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/07/2017 gün ve 2017/38332 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde müştekinin idaresindeki araç ile devlet karayolu üzerinde seyri sırasında kimliği belli olmayan şüphelinin aracına sağ ön kapı kısmından çarparak olay yerinden kaçması şeklinde gerçekleşen olayda, İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar da, “mala zarar verme suçunun kasten işlenebilen suçlardan olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden ise yine kasıt unsurunun arandığı ayrıca şüphelinin alkollü olduğuna dair delil bulunmadığı” gerekçeleriyle “kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA,” karar verildiği, savcılık makamınca dosyadaki tüm deliller ve iddialar değerlendirilerek verilen kararın dosya içeriğine uygun olduğu görülmüş olup, İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14/07/2016 tarihli ve 2016/94493 soruşturma, 2016/59825 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/08/2016 tarihli ve 2016/3667 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik bulunmadığından, bu karara yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.