Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/3380 E. 2017/7738 K. 23.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3380
KARAR NO : 2017/7738
KARAR TARİHİ : 23.10.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : TCK’nın 136/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, anılan madde ve fıkrada, suç tarihinden sonra ve karar tarihinden önce 06.03.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 4. maddesi ile yapılan değişiklikle ceza miktarının iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş olması karşısında, TCK’nın 7/2. madde ve fıkrası gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanığın lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun kararın gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, sanık hakkında TCK’nın 136/1. madde ve fıkrası gereğince asgari hadden ceza tayin edildiğinin açıklanması karşısında, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanığın lehine olan düzenleme gereğince 1 yıl hapis cezası hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 2 yıl hapis cezası hükmolunması suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi,
2- Sanık hakkında 21.04.2016 tarihli bozma ilamından önceki 06.06.2014 tarihli hükümde sanığın banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan dolayı neticeten 1 yıl 3 ay hapis ve 455 gün karşılığı 9.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanık yönünden kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 27.12.2016 tarihli kararla sanığın, TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasında düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı neticeten erteli 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi,
3- Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK’nın 49/2. madde ve fıkrası gereğince kısa süreli olmadığı gözetilmeksizin, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerekirken, hapis cezasının kısa süreli olduğu belirtilerek hak yoksunluklarının uygulanmamasına karar verilmesi,
4- Sübutu kabul edilen suçun 28.06.2014 tarihinden önce işlenmiş olması karşısında, 28.06.2014 tarihinden önce işlenen suçlar açısından, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile değişik CMK’nın 231/8. maddesinin 2. cümlesinin uygulanamayacağı ve daha önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın yargılama konusu suçla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, “Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulandığı ve sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği…” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.