Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/2816 E. 2020/4443 K. 09.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2816
KARAR NO : 2020/4443
KARAR TARİHİ : 09.09.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hazine vekili, 10/02/2015 havale tarihli dilekçesi ile davaya katılma talebinde bulunduğu halde, adı geçen kurumun katılan olarak kabulüne yönelik bir karar verilmediği anlaşılmakla birlikte, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/11/2006 tarihli, 2006/2-249-247 sayılı, 15/07/2008 tarihli, 2008/9-95-195 sayılı ve 19/10/2010 tarihli, 2010/9-149-105 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, Hatay İl Kültür Müdürlüğünün suçtan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca, açılan davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
02/11/2014 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağı ile, dava konusu alanda 16 adet profil demirin bulunduğu, profil demirlerin beton ile toprağa tutturulduğu, toprağın 30-35 cm kazılarak taş döküldüğü, olay yerinin halen inşaat halinde olduğu, çimento ve taşların olay yerinde olduğu, 06/11/2014 tarihli Müze Müdürlüğü görevlileri tarafından düzenlenen raporla da; toprak üzerine beton temel ve temelin üzerine metal direklerin yerleştirildiği, inşaatın yanında yaklaşık 3 x3 metre ebatında, 2 metre derinliğinde bir çukurun açıldığı ve çevresinin taşlarla örüldüğü tespit edilen dosya kapsamında, her ne kadar; sanık 28/11/2014 tarihli kolluk beyanında, çay bahçesi ve köy kahvaltı salonu açmak için inşaata başladığını, müze yetkilileri tarafından inşaat yapılamayacağının bildirilmesi üzerine yapmış olduğu çalışmaları sökerek alanı eski haline getirdiğini belirtmiş ve mahkemece de hali hazırda inşaat olmadığından bahisle beraat hükmü tesis edilmiş ise de,
Müze Müdürlüğü raporunun ekindeki, dava konusu eylemlere ilişkin olay yeri fotoğrafları ile keşifte refakate alınan bilirkişiler tarafından çekilen fotoğrafların karşılaştırılmasında, toprağa tutturulan profil demirlerin, halen toprak içerisinde bulunduğu, yalnızca boyunun kısaltılmış olduğu, metal direklerin yerleştirildiği toprak üzerine beton temel ve taşların halen zeminde olduğu, inşaatın yanındaki yaklaşık 3 x3 metre ebatında, 2 metre derinliğinde açılıp çevresi taşlarla örülü çukurun eski haline getirildiğine dair bir tespite de rastlanmadığı, arkeolog bilirkişi raporu ile, dava konusu alanın 1. derece arkeolojik sit alanı niteliği taşıyan Seleukia Pieria Antik Kenti sınırları içerisinde yer aldığı, eylemin fiziki müdahale niteliğinde olduğu ve müdahale neticesinde kentin kültürel ve arkeolojik dokusunun tahrip edildiği tespit edilmiş olmakla, sanığın arkeolojik sit alanının dokusuna zarar vermek suretiyle izinsiz fiziki müdahalede bulunarak üzerine atılı suçu işlediği sabit olup, mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.