Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/2710 E. 2018/1625 K. 15.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2710
KARAR NO : 2018/1625
KARAR TARİHİ : 15.02.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK’nın 179/3-2, 62, 53, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, beraat kararı verilmesi gerektiğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Doğanhisar Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/94 Esas, 2014/113 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK’nın 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 106/1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 254. maddesi uyarınca, aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri ilgili mahkemece yerine getirildikten sonra, sanık hakkında bahsedilen ilam esas alınarak TCK’nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekmekte ise de;
Sanığın adli sicil kaydındaki Doğanhisar Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2014 tarihli ve 2013/35 Esas, 2014/30 Karar sayılı ilamı ile kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2-3-a, 53/1, 58/6 maddeleri uyarınca hükmedilen 4 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, mahkemece tekerrüre esas alınıp, yukarıda sözü edilen ilamdan sonraki en lehe hüküm olduğunun dikkate alınmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün beşinci bendinin hükümden çıkarılarak yerine, “Sanık hakkında Doğanhisar Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/35 Esas 2014/30 Karar sayılı, 08/07/2014 kesinleşme tarihli ilamı ile mükerrir olduğu anlaşıldığından, verilen cezanın TCK’nın 58/6 maddesi gereğince 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, hükmün infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.