Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/2503 E. 2018/11318 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2503
KARAR NO : 2018/11318
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 52/2-4, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
(I) Katılanlar vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Avukatlar … ile …’nun soruşturma veya kovuşturma aşamasında dosya arasına katılanların vekili olduklarına dair belge sunarak katılma talebinde bulunmadıkları, duruşmalara katılmadıkları, sadece 07/06/2016 tarihinde sigorta şirketine vermek için dosyanın suretini talep ettiklerinin ve hükmün katılanların yüzlerine karşı 02/06/2016 tarihinde verildiğinin anlaşılması karşısında 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 30/06/2016 tarihinde yaptıkları temyiz isteminin aynı Kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
(II) Sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunun TCK’nın 89/4. maddesinde hükme bağlandığı ve aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, bilinçli taksir hali bulunmayan müsnet olayda katılanların hükümden sonra 15.02.2017 havale tarihli sözleşme ve taahhütname ile sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini bildirmiş olmaları karşısında, sanık hakkında açılan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki davanın şikayet yokluğu nedeniyle TCK’nın 73, 139 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 27/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.