Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/2290 E. 2018/1496 K. 14.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2290
KARAR NO : 2018/1496
KARAR TARİHİ : 14.02.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Hakaret, tehdit, özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : 1- Sanığın hakaret suçundan dolayı TCK’nın 125/1-2, 125/4, 43/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanığın tehdit suçundan dolayı TCK’nın 106/1-1, 43/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
3- Sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/2, 43/1, 53/1-2-3, 54/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hakaret, tehdit ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık …’in, komşusunun kızı olup, arkadaşlık teklifine olumlu yanıt vermeyen mağdur …’ye tepki olarak, mağdur …’nin günlük kıyafetleriyle poz vermiş şekilde çektirdiği resimlerini mağdur …’ye ait facebook hesabından ele geçirip, bu resimleri, hakaret ve tehdit içeren ibarelerle birlikte aynı sitede açtığı sahte hesap üzerinden yayımladığı iddia ve kabulüne konu olayda;
Mağdur …’ye ait facebook hesabında mağdur … tarafından yayımlanan ve mağdurun günlük kıyafetleriyle poz vermiş şekilde çektirdiği resimleri, mağdurun başkalarının görmesini ve bilmesini istemeyeceği özel yaşam alanına ilişkin görüntü olarak kabul edilemeyeceğinden, mağdurun kişisel veri niteliğindeki resimlerini, hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle sahte facebook hesabı üzerinden yayımlayan sanığın eyleminin, TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasında tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı nazara alınmaksızın; ayrıca, hakaret ve tehdit ibarelerinin paylaşımı yapılan kişisel veri niteliğindeki resimlerin üzerine yazıldığı dikkate alındığında, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın, TCK’nın 44/1. madde ve fıkrası gereğince, en ağır cezayı gerektiren TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan cezalandırılması, mağdurun resimlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla defa ifşa eden sanığa hükmedilen cezada TCK’nın 43/1. madde ve fıkrası gereğince artırım yapılması, hakaret ve tehdit suçlarından ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK’nın 136/1, 43/1. madde ve fıkraları uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi yerine, suç vasfında yanılgıya düşülüp, fikri içtima hükmü de göz ardı edilerek, özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret ve tehdit suçlarından yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle sanığa fazla ceza hükmedilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) Sanığa yüklenen suçların işleniş biçimine, zamanına, gerçekleşme şekillerine göre; uzlaştırma kapsamına giren özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarının, bu kapsama girmeyen tehdit suçuyla birlikte işlendiği dikkate alındığında, karar tarihinden sonra 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve TCK’nın 106/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması, tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle CMK’nın 253/3. madde ve fıkrasına 26.06.2009 tarihli 5918 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle eklenen ve 09.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmü gereğince suç tarihi itibariyle uzlaşma hükümleri uygulanamayan özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçları açısından da 6763 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik uyarınca uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiğinin anlaşılmış olması karşısında, TCK’nın 7/2. madde ve fıkrası uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.