Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/2243 E. 2019/363 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2243
KARAR NO : 2019/363
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 22/3, 89/2-b, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 2,21 promil alkollü vaziyette yönetimindeki otomobili ile meskun mahal dışında gece vakti bölünmüş tek yönlü asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek önce sol tarafta orta refüjde bulunan beton bariyere aracının sol ön kısmı ile çarptığı, sağ tarafta 38 metre gittikten sonra arıza şeridinde seyreden bisiklet sürücüsü katılan …’ye çarptığı ve daha sonra 35 metre daha giderek trafik kazası tespit tutanağında belirtilen noktada takla atmış şekilde durduğu, meydana gelen trafik kazası sonucu katılanın vücudunda kemik kırığı oluşacak ve hayat fonksiyonlarını ağır (6.) derecede etkileyecek nitelikte yaralandığı olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tam kusurlu olduğu anlaşılan sanığın taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hak ve nesafete uygun bir ceza yerine, yazılı şekilde eksik ceza tayini ile katılana ait … Adli Tıp Şube Müdürlüğüne ait 26.02.2014 tarih ve … sayılı raporunda, “Şahsın bir üroloji uzmanına gönderilerek geçirdiği trafik kazasına bağlı üretral darlık olup olmadığı, varsa iş günü veya ürogenital organların fonksiyonu bozup bozmadığı, ara sıra sonda takmayı ve dilatasyonu gerektirip gerektirmediği devamlı sonda kullanması gerekip gerekmediği, tedavi ile düzelip düzelemeyeceği konusunda hazırlanacak raporun, yine ortopedi muayenesi yaptırılarak trafik kazasında kemik kırığı olan eklemlerde fonksiyon kısıtlılığını bildirir ortopedi muayene notunun gönderilmesi gerektiğinin” belirtilmesi karşısında, katılanın tüm tedavi evrakları ile birlikte Adli Tıp Kurumuna sevkinin sağlanarak, kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasının işlev kaybı veya zaafı niteliğinde olup olmadığı konusunda kesin rapor aldırıldıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tespiti ve tayin edilmesi yerine, eksik inceleme ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığa ait sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi sırasında, uygulama maddesinin eksik gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinin başına “TCK’nın 53/6. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 10.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.