Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/157 E. 2017/1885 K. 13.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/157
KARAR NO : 2017/1885
KARAR TARİHİ : 13.03.2017

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1-2-b, 62/1, 51/1-3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 02/10/2013 tarih, 2013/400 – 2013/841 sayılı direnme kararı, 6763 sayılı Kanunun 36. maddesiyle değişik CMK’nın 307. maddesinin 3. fıkrası uyarınca; Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından, direnme hükmünün incelenmesi için Dairemize gönderilmekle; yeniden incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 06.03.2012 tarih, 2012/11991 esas, 2013/5372 sayılı kararında yer alan” Sanığa isnat olunan suçun, 5237 sayılı TCK’nın 89. maddesi kapsamında kalıp 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olduğu, 07.12.2007 tarihinde mağdura uzlaşma formu imzalatıldığı halde uzlaşma teklifine ilişkin beyanının alınmadığı, sanığın ise mağdurla uzlaşmak istediği ve bir kısım zararlarını giderdiğini beyan ettiği gözetilmeden, sanık ve mağdura uzlaşmanın koşulları ve sonuçları usulüne uygun olarak açıklanıp bildirilmeden yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,Kabule göre de; 1- Olay tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki ticari taksiyle meskun mahalde gündüz saatlerinde tek yönlü ıslak yolda orta refüjden kontrolsüz olarak sol taraftaki tali yola girmek isterken karşı yönden gelen motosikletli mağdura aracının ön tarafıyla çarparak nitelikli yaralanmasına neden olduğu olayda, sanığın mağdurla uzlaşmak istediğini ve bir kısım zararlarını giderdiğini beyan etmesi, mağdurun da aynı şekilde ikrarla sanığın kendisine 500 TL civarında platin parası ödemesi yaptığını belirtmesi karşısında suçun işlenmesi sonucu sanık tarafından giderilmesi gerekli maddi zarar miktarının mağdurdan sorularak veya mahkemenin yapacağı basit bir araştırma ile belirlenecek miktarı ödemesi için sanığa imkan tanınmasından sonra sonucuna göre hüküm kurulması yerine, taraflara bu imkan tanınmadan ve giderilen zarar miktarı da dikkate alınmadan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,2- Sonuç olarak 7 ay 15 gün hapse mahkum edilen ve cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/8 maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi “şeklindeki bozma gerekçesinin sonucu bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan, kararda değişiklik yapılmasına yer olmadığına, CMK 307/3. maddesi uyarınca, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kurul Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.