Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/1537 E. 2017/1979 K. 14.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1537
KARAR NO : 2017/1979
KARAR TARİHİ : 14.03.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçundan sanık …’nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Torul Sulh Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli ve 2012/47 esas, 2013/90 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde Torul Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2013 tarihli ve 2013/67 esas, 2013/253 sayılı kararına konu suçu kasten işlediğinden bahisle önceki hükmün açıklanarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Torul Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2016 tarihli ve 2016/215 esas, 2016/219 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesinde yer alan “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.” ve 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın denetim süresi içinde Torul Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2013 tarihli ve 2013/67 esas, 2013/253 sayılı kararına konu suçu işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, anılan karara konu suçun 02/12/2012 tarihinde işlendiği, Torul Sulh Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli ve 2012/47 esas, 2013/90 sayılı kararının ise 10/05/2013 tarihinde kesinleştiği ve denetim süresinin de bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağının anlaşılması karşısında, yazılı gerekçeyle hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 13.01.2017 gün ve 94660652-105-29-15015-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.01.2017 gün ve 2017/4327 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’nın 02.02.2012 tarihinde işlediği taksirle yaralama suçu nedeniyle Torul Sulh Ceza Mahkemesinin 28.02.2013 tarihli ve 2012/47 esas, 2013/90 sayılı kararı ile TCK’nın 89/1,62,52/2/4.maddeleri gereğince 1.660-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 10.05.2013 tarihinde kesinleştiği, sanığın 08.04.2013 tarihinde denetim süresi içinde Torul Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2013 tarihli ve 2013/67 esas, 2013/253 sayılı kararına konu kasıtlı suçu işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına karar verildiği, denetim süresinin önceki suçun kesinleşme tarihi olan 10.05.2013 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, hükmün açıklanmasına konu suçun, taksirle yaralama suçunun kesinleşmesinden önce işlenmesi karşısında, yazılı gerekçeyle hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Torul Asliye Ceza Mahkemesinin 22.11.2016 tarihli ve 2016/215 esas, 2016/219 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.