Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/12450 E. 2019/7927 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/12450
KARAR NO : 2019/7927
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2018/4-394 Esas- 2018/478 Karar sayılı ilamında; ”6763 sayılı Kanunun uyuşmazlık konusunu ilgilendiren fıkralarının gerekçesinde; söz konusu yasal değişikliğin uzlaştırmanın yöntemine ilişkin olduğu ve bu değişikliklerle uzlaştırma kurumunun başarısını olumsuz etkileyen sakıncaların giderilmesinin ve bu alanın disipline edilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır. CMK’nın 253. maddesinin 18. fıkrasında ise uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kalması hâlinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda soruşturma evresinde tarafların kabul etmemeleri nedeniyle sonuçsuz kalan uzlaştırmanın maddi ceza hukuku boyutunu ilgilendirmeyen, münhasıran uzlaştırma yöntemine yönelik olması nedeniyle usule ilişkin olduğu konusunda kuşku bulunmayan değişikliğin, derhal uygulama ilkesinin “zorunlu bir gereği olarak daha önce usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesini gerektirmediği kabul edilmelidir.” hususunun belirtilmiş olması karşısında; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 254. maddesinin 1. fıkrası gereğince uzlaştırma işlemlerinin aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmek suretiyle hükmün bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan taksirle yaralama suçunun hüküm tarihinden önce de uzlaşma kapsamında olduğu, dosya içeriğinden taraflar arasında uzlaşmanın gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, bir fayda sağlamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağı anlaşıldığından iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kusurunun olmadığına, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nın 52/3. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün dördüncü bendindeki “TCK’nın 50/1-a maddesi” ibaresinden sonra gelmek üzere, “ve TCK’nın 52/3.maddesi,” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 01/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.