Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/12376 E. 2019/8050 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/12376
KARAR NO : 2019/8050
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1)Sanık … hakkında kurulan hükmün temyizen incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip 11/02/2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunan hükmü, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal temyiz süresi geçtikten sonra 24/02/2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, sanığın temyiz isteminin aynı Kanunun 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
2)Sanık … hakkında kurulan hükmün temyizen incelenmesine gelince ise;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3. madde ve fıkrasının uygulanması, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın kusur durumuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın idaresindeki otomobili olay mahalli ışık kontrolsüz kavşağa girmesi ile birlikte seyrine göre solundan kavşağa giren diğer sanık …’nün aracı ile çarpıştığı ve 4 kişinin basit tıbbi müdahale ile, 1 kişinin ise kemik kırığı olaşacak şekilde yaralandığı olayda, düzenlenen kaza tespit tutanağında sanık …’in kavşaklarda geçiş önceliğine uymayarak asli, diğer sanık …’nün ise kusursuz olduğunun bildirildiği, 03/10/2013 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda ise olay mahallinde trafik ışığı, işaret ve levha olmaması karşısında sanık …’nün sağdan gelen araca ilk geçiş hakkı vermeyerek asli, sanık …’in ise tali kusurlu olduğunun bildirilmesi karşısında, meydana gelen çelişkinin giderilmesi ile sanıkların kusur durumlarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi amacıyla, mahallinde keşif icra edilerek kazanın gerçekleşme biçimi ve geçiş üstünlüğü olan istikametin kesin olarak saptanması sonrasında kusur durumunun mahkemece belirlenebilmesi amacıyla oluşa uygun biçimde bilirkişi raporu tanzim edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereği sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.