Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/1231 E. 2017/4861 K. 07.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1231
KARAR NO : 2017/4861
KARAR TARİHİ : 07.06.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Alkollü araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/3 ve 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2015 tarihli ve 2014/301 esas, 2015/111 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2015 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden bahisle erteli cezanın aynen infazına dair anılan Mahkemenin 06/04/2016 tarihli ve 2014/301 esas, 2015/111 sayılı ek kararının, İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2015 tarihli ve 2014/301 esas, 2015/111 sayılı kararının kanun yararına bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden bahisle CMK’nın 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 20/12/2016 gün ve 94660652-105-34-10364-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/01/2017 gün ve 2016/401669 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihi itibariyle sabıkasız sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2015 tarihli ve 2014/301 esas, 2015/111 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasına (2). bentten sonra gelmek üzere, “Sanığa hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanun’un 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL’den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ibaresinin yazılması ile hükmün (4) ve (5) bentlerinin hükümden çıkarılmasına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.