Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/12218 E. 2019/8045 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/12218
KARAR NO : 2019/8045
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK’nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Olay günü saat 14:25 sıralarında katılan …’nun idaresindeki motosiklet ile meskun mahalde, 8 metre genişliğinde, tek yönlü, bölünmüş, asfalt kaplama yolda seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, sanık … tarafından yolun sağ şeridine park edilen otomobilin sol arka köşe kesimine çarpması neticesinde katılanın nitelikli şekilde yaralandığı olayda, sanığın soruşturma aşamasında alınan beyanında “aracının hararet yaptığını, durarak dörtlü lambaları yaktığını, aracının arka kısmına uyarı levhası koyma fırsatının olmadığını, aracının yanında bulunduğu sırada katılanın aracına çarparak düştüğünü” beyan ettiği, yargılama aşamasında ise “yolun karşı tarafında bulunan marketten su almak için aracını park ettiğini, markete gittiğinde çarpma sesini duyarak dışarı çıktığını” beyan ettiği, 12/08/2012 tarihli Kaza Tespit Tutanağı ile 10/06/2013 tarihli keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda sanığın “zorunlu haller dışında park etme kuralı ile gerekli ikaz ve uyarıcı levhaları koymayarak olayda tali kusurlu olduğunun” bildirildiği, 05/11/2014 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporunda ise sanığın zorunlu olarak aracını durdurduğu kabul edilerek “sanığın kusursuz olduğunun” bildirilmesi karşısında, öncelikli olarak sanığın aşamalardaki beyanları arasındaki çelişkinin usulüne göre giderilmesi sonrasında, bu kez de Karayolları Genel Müdürlüğünden veya teknik üniversitelerin öğretim görevlilerinden oluşan bir heyetten veya İTÜ Trafik Kürsüsünde görevli bilirkişilerden kusur durumunu bildirir rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Katılan hakkında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 01/02/2013 tarihli raporunda basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayati tehlikeye neden olacak ve hayati fonksiyonlarını 5. derece etkileyecek şekilde kemik kırığı oluşacak nitelikte yaralandığının belirtildiği ancak duyulardan ve organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına yahut yitirilmesine neden olup olmadığı hususundaki değerlendirmenin olay tarihinden itibaren en erken 12 ay sonra yapılması gerektiğine yönelik kaydın bulunduğu anlaşılmakla; katılanın yaralanmasına ilişkin kati raporu alınmadan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.