Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/10191 E. 2019/6460 K. 21.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10191
KARAR NO : 2019/6460
KARAR TARİHİ : 21.05.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1-2-b, 62, 50/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebi.

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün sanık tarafından eski hale getirme talebiyle temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yokluğunda verilen kararın sanığın bilinen en son adresi yerine mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 22/2 maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu anlaşıldığından, sanık tarafından verilen 10.12.2015 tarihli dilekçe ile yaptığı eski hale getirme ve temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, kusur durumuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
TCK’nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak TCK 89. maddedeki bütün hallerin şikayete tabi olsun veya olmasın CMK’nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında katılan … ile sanığın uzlaşmak istediğini beyan etmesine rağmen CMK’nın 253. maddesi gereğince sanıkla katılan arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma aşamasında da, aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaşma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla, yazılı şekilde hüküm kurulması
Kabule göre de;
TCK’nın 50/2. maddesinin ”suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez” şeklindeki hükmüne ve 5237 sayılı TCK’nın 89/1. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine rağmen sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak, CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla BOZULMASINA; 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.