Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2017/10017 E. 2019/6901 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10017
KARAR NO : 2019/6901
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-a-e-son, 62, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK’nın 226/2 maddesi uyarınca cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği haller ilk defa duruşmada ortaya çıkarsa ek savunma hakkı verilmesi gerektiği, somut olayda ise sürücü belgesinin geri alınmasının yargılamanın başından beri verilen cezaya ek olarak uygulanabilir nitelikte olup ek savunma gerektirmediği anlaşıldığından, tebliğnamedeki ek savunma hakkı verilmeden tck 53/6 maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınması sebebiyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;
1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saiki” gerekçesine , (b) bendinde yer alan ”suçun işlenmesinde kullanılan araçlar” gerekçesine ve (f) bendinde yer alan ”failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2)Katılanın 25.02.2014 ve 14.05.2015 tarihli raporlarında, yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan durum oluşturduğu, kemik kırığının hayat foksiyonlarını (5.) derecede etkileyecek nitelikte olduğu ve duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında 89/2 maddesi gereğince arttırım yaparken kanun maddelerini TCK 89/2-a-b-e maddeleri olarak gösterilmesi gerekirken, TCK 89/2-a-e şeklinde gösterilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükümün (1.) fıkrasının hükümden çıkarılması yerine “ sanık …’in eylemine uyan TCK 89/1 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, göz önüne alınarak takdiren ve teşdiden 10 AY KARŞILIĞI 300 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ibarelerinin eklenmesine, hükmün (2.) fıkrasında “TCK 89/2-a-e-son” ibarlerinin çıkarılması ve yerine “TCK 89/2-a-b-e-son “ ibarelerinin eklenmesine ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 29.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.