Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/9837 E. 2018/12352 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/9837
KARAR NO : 2018/12352
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılan vekilinin sair hususlara ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Olay tarihinde 2007 doğumlu katılan … ile katılan …’nin … sayılı yerde bulunan apartmanın önüne geldiklerinde, kaldırım üzerindeki apartmanın bodrum katına kömür atmak için kullanılan sac demir kapağa adımlarını attıklarında kapağın kırılmasıyla apartmanın bodrum katına düşmeleri sonucu …’nın yüzünde sabit iz kalacak şekilde, …’nin ise basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandığı olayda, sanığın apartmanın müteahhidi olduğu, kendi ikrarı ile anlaşıldığı üzere 20 yıl evvel binanın ve kapağın kendisi tarafından yapıldığı, apartmanın giriş katında bulunan bir dükkanın sanığa ait olduğu ve depo olarak sanık tarafından kullanımına devam edildiği, alınan bilirkişi raporlarına göre …’nın depo kapağını “Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğine” aykırı şekilde çıkış yerini yanlış ve yasak olarak kaldırıma vermek suretiyle yaptığı için asli kusurlu olduğu, söz konusu kapağı kullanan bina sakinlerinin tali kusurlu olduğu, ayrıca gerekli denetleme ve önleme görevini getirmeyen Yalvaç Belediyesinin kaldırımlar ile ilgili birim-müdür amirinin tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, Yalvaç Belediyesi görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, katılanların soruşturma aşamasında alınan beyanlarında yöneticisi bulunmayan apartmanın sakinleri hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan ettikleri ve bu kişiler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği olayda, olayın geçtiği apartmanın mülkiyetinin kime ait olduğu ve kat mülkiyetine geçip geçmediği hususunun açıklığa kavuşturulmadığı gibi, binanın tasdikli mimarı projenin ve bina işletim projesinin dosyaya eklenmediği, mevcut projelerde kazaya neden olan kapağın bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak buna ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya eklenmesi ile hakkında suç duyurusunda bulunan Belediye görevlileri atılı suçtan dava açılması halinde dosyaların birleştirilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
2-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği, TCK’nın 3/2. maddesi uyarınca “Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz” hükmünün belirlendiği göz önüne alınmaksızın, temel cezanın tayinine ilişkin birinci hüküm fıkrasında “sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu” gerekçe gösterilerek ceza tayin edilmesi,
3-TCK’nın 52/2. maddesi gereği, kişinin ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alınarak hükmedilen cezanın en az 20 TL ile en fazla 100 TL karşılığı paraya çevrileceğinin belirtilmesine karşın, sanığın ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre aylık 5.000TL gelir elde ettiği gözetildiğinde, hapis cezasının günlüğü 50.-TL üzerinden adli para cezasına çevrilmesi suretiyle, TCK’nın 52/2. maddesine aykırı olarak fazla ceza tayin edilmesi,
4-TCK’nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarının yapılması ile yetinilmesi gerekirken, ödenmeyen adli para cezasının hapse ya da kamuya yararlı işte çalıştırmaya çevrileceğinin ihtarına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.