Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/9512 E. 2017/2752 K. 04.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/9512
KARAR NO : 2017/2752
KARAR TARİHİ : 04.04.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşme

Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle verilen davanın düşmesine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde, sanığın idaresindeki aracı ile 149 promil alkollü olarak, direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve takla attığı, araç içinde şikayetçi olmayan bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu; İddianamenin metin kısmında, sanığın 149 promil alkollü olarak araç kullandığı belirtilerek, taksirle yaralama suçu yanında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da kamu davası açılmış olup, dairemizin yerleşik uygulamasına göre; taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması, buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; sanığın, eyleminde bilinçli taksir koşulları oluştuğu, ancak, 19.12.2006 gün ve 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 89/5. maddesi hükmü nedeniyle, aynı Kanunun 89/1. maddesi kapsamında kalacak şekilde yaralanan mağdurun şikayetten vazgeçmesinin, bilinçli taksir halinde dahi geçerli bulunduğu gözetilmeden, kovuşturma aşamasında sanığın da hazır bulunduğu duruşmalarda mağdurun şikayetten vazgeçtiğini ifade etmesi ve sanığın vazgeçmeye açıkça karşı çıkmamak suretiyle zımmi olarak kabul etmesi nedeniyle sanığın eyleminin kül halinde TCK’nın 179.maddesi kapsamında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu, bu suçtan hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken eylemin ikiye bölünerek iki ayrı hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.